Beyaz yakalılarda insülin direnci nasıl önlenebilir?

İnsülin direnci masa başı işlerde çalışan, gün içinde yeterince hareket etmeyen ve sağlıksız beslenen beyaz yakalılar arasında en yaygın sağlık sorunlarından biri. Hareketsiz kalan kalça kaslarında başlayan insülin direnci önce kalça, sonra da bel bölgesinde aşırı yağlanmaya yol açıyor. Verilen kiloların kısa sürede alınması insülin direncinin belirtileri arasında. Kalıcı başarı sağlanabilmesi için, insülin direncinin kırılması gerekiyor. Ofix Blog’da bu haftaki sağlık köşemizde, beyaz yakalılarda insülin direnci konusunu ele alacağız ve insülin direncinin nasıl önlenebileceği konusunda faydalı bilgiler paylaşacağız.

İnsülin direnci nedir?

Önce biraz insülin direncinden bahsedelim efendim. İnsülin direnci kısaca, vücuttaki şeker düzeyini kontrol etmek için salgılanan insülin hormonunun görevini güçlükle yerine getirmesi şeklinde tanımlanabilir. İnsülin direnci olan hastalarda şekerin kontrol altında tutulabilmesi için normalden 2-3 kat fazla insülin salgılanması gerekebiliyor. Başka deyişle insülin direnci, vücutta normalin üzerinde insülin salgılanması anlamına geliyor.

İnsülin direnci olan hastaların vücutlarında biriken fazla insülin, özellikle de kalça ve bel bölgelerinde yağlanma ve kilo alımına yol açıyor, kalp damar hastalıklarına neden olabiliyor. Kilo alımına bağlı olarak pankreas daha fazla insülin salgıladığı için zaman içinde gelişen pankreas yetmezliği, diyabete kadar giden bir dizi sorunu beraberinde getirmekte. Vücuttaki yağ oranını arttıran insülin direnci, obezitenin yayılmasının da esas nedenleri arasında.

İnsülin direncinin belirtileri nelerdir?

Başta da belirttiğimiz gibi insülin direnci, ilk olarak hareketsiz kalan kalça kaslarında başlıyor ve yağlanmaya yol açıyor. Vücutta artan inisülin, kalçaların ardından bel bölgesinde yağlanmaya yol açmakta. Bel çevresi için kadınlarda 80, erkeklerde 95 cm kritik sınır. Bel bölgeniz bu sınırların üzerindeyse, insülin direncinizi mutlaka kontrol ettirmelisiniz. İnsülin direncine bağlı olarak vücutta şeker yani glikoz kullanımının azalması sonucu ortaya çıkan metabolik bozulma erken dönemlerde teşhis edilirse, diyabet riski engellenebilir.

Kalça ve bel bölgelerindeki yağlanmanın dışında insülin direncinin en önemli belirtileri, şekerli bir besin yedikten sonra hissedilen ağırlık hissi, yemeğin ardından şekerin hızlı bir şekilde düşmesine bağlı olarak ellerin titremesi ve terleme, sürekli tatlı bir şeyler yeme isteği, koltuk altı ve boyun bölgelerinde oluşan esmerleşme ve sebepsiz yorgunluk ve uykusuzluk halidir. 

Diyet yapmak insülin direncini önleyebilir mi?

Diyet konusunda o kadar çok şey yazılıp konuşuluyor ki, bu sözcüğü duyduğumuzda son derece dikkatli olmamız gerek aslında. Hazır diyetler kilo verdirmekten çok, kilo alımına yol açabilmekte. Nitekim hazır diyetler, kesin başarıyı sağlayacak mucizevi formüller değildir, bunu hiçbir zaman unutmamak gerek. Üstelik, kişide insülin direnci varsa yanlış bir diyet sonucu hayati tehlikeler ortaya çıkabilir.

Diyet sözcüğü yerine son zamanlarda sağlıklı beslenme programı ifadesi kullanılmakta. Eğer insülin direnciniz varsa veya bundan şüphe ediyorsanız, mutlaka hekim gözetiminde ve kendi doğal yapınıza uygun bir şekilde sağlıklı beslenme programınızı belirlemelisiniz. Bununla birlikte, sağlıklı beslenme programı insülin direncini kırmak için tek başına yeterli değildir. Çünkü bu sorun, yukarıda da belirttiğimiz gibi kilo sorunundan çok daha önemli bir metabolik sorundur. Kesin başarı sağlamak için bu süreçte hekiminizin gözetiminde olmanız ve tavsiyelerini yerine getirmeniz gerekiyor.

Beyaz yakalılarda insülin direnci nasıl önlenebilir?

İnsülin direnci farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabilmekte. Bu nedenler arasında Tip 2 diyabet hastalığı, antihipertansif ilaç kullanımı ve genetik yatkınlık en önemli nedenler arasında. Fakat insülin direnci konusunda beyaz yakalılar, sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle yüksek risk grupları arasında. Nitekim, toksik kalorili yiyeceklerle beslenen, atıştırmalık ürünler ile öğün atlayan, gün içinde fazla hareket etmeyen beyaz yakalılarda kas ve yağ dokuları ile pankreas ve karaciğer insülin direncini daha hızlı geliştiriyor.

Yazımızın bu kısmında, beyaz yakalılarda insülin direncini önlemek için bazı faydalı bilgiler paylaşacağız. Fakat şunu özellikle belirtelim. Burada paylaşacağımız bilgiler, yalnızca koruyucu hekimlik bağlamında genel birkaç tavsiyeden ibarettir. Eğer insülin direnciniz varsa veya bundan şüphe ediyorsanız, mutlaka hekiminize gidip muayene olmalısınız.

Sağlıklı beslenmelisiniz.

Beyaz yakalılarda insülin direnci konusunda en önemli nedenler arasında sağlıksız beslenme geliyor. Oysa, sağlıklı besinlere ulaşma imkanı en yüksek kesim beyaz yakalılar. Fakat buna rağmen, toksik kalorili fast food yiyecekler, kızartmalar, hazır kekler gibi yiyecekleri en fazla beyaz yakalılar tüketiyor. Bol kalorili ve yüksek düzeyde şeker, hatta yüksek fruktozlu mısır şurubu içeren bu yiyecekler insülin direncine adeta davetiye çıkartıyor.

İnsülin direncini önlemek için sağlıklı beslenme konusunda öncelikle toksik kalorili ve yüksek düzeyde şeker içeren besinlerden uzak durmalısınız. Ayrıca, nişasta ve beyaz unlu gıda tüketiminizi sınırlandırmalı, meyveleri ise günlük 1 porsiyonla sınırlı tutmalısınız. Kızarmış veya közlenmiş besinler yerine mevsimlik sebzeler ve bakliyatlar ilk tercihiniz olmalı. Özellikle de kış sebzeleri, insülin direncini engellemede çok faydalı.

Daha fazla çiğnemeli, ara öğünlerden kaçınmalısınız.

Beyaz yakalılarda insülin direnci nedenleri arasında sağlıksız beslenme olduğu gibi, yanlış beslenme şekilleri de yer almakta. Zaman darlığı ve diğer birtakım nedenlerden dolayı yeterince çiğnenmeden tüketilen gıda maddeleri vücutta yağ birikimini arttırıyor. Düzenli öğünlerle beslenmek yerine ara öğünlere yüklenmek de yanlış bir beslenme şekli. Ara öğünlerin artması, pankreasın normalin üzerinde insülin salgılamasına yol açıyor ve insülin direnci riskini arttırıyor.

Yeterince çiğnenmeden yutulan atıştırmalık krakerler, çerez ve cipsler veya patlamış mısır gibi besinler, beyaz yakalılarda insülin direnci konusunda risk düzeyi yüksek ürünler. Eğer insülin direnciniz varsa, bu ürünleri hayatınızdan çıkartmalısınız. Ara öğünlerin sayısını azaltamıyorsanız, bu gibi ürünler yerine badem ve fındık gibi kuruyemişler tüketebilirsiniz, fakat miktarı fazla abartmamalısınız. Bitki çayları tüketiminde de yine temkinli olmalısınız.

Kalça ve bacak kaslarınızı çalıştıran egzersizler yapmalısınız.

İnsülin direncini önlemede sağlıklı beslenmenin etkisi yüzde 50, kalça ve bacak kaslarınızı çalıştıran egzersizlerin etkisi ise yüzde 40’dır. Başka deyişle, beyaz yakalılarda insülin direnci konusunda sağlıklı beslenme kadar kalça ve bacak kaslarını çalıştıran egzersizler de önemli. Bu egzersizler içinde en önemlisi ise yürüyüş. Eğer yürüyüş yapmayı tercih ediyorsanız, günlük tempolu yarım saat yürüyüş, insülin direncini önlemek için yeterli.

Yürüyüşün yanı sıra yüzme, plates ve kayak gibi sporları da hayatınızın bir parçası haline getirebilirsiniz. Fakat abartıya kaçmamalı, kilo vermek konusunda aceleci olmamalısınız. Kilo veremeyişinizin veya verdiğiniz kiloları kısa sürede geri almanızın esas nedeni insülin direnciyse, bu sorunun ciddi bir metabolik sorun olduğunu unutmamalısınız. Sorunun çözümü için uzunca bir zaman gerekli.

Son olarak küçük bir hatırlatma yapalım efendim. Online ofis marketiniz Ofix.com‘da birbirinden güzel kampanyalarımız devam ediyor. Ofisinize renk katacak, enerjinizi yükseltecek, iş verimi ve başarı düzeyinizi arttıracak pek çok ürünü kampanyalarımız kapsamında uygun fiyat avantajlarıyla sipariş verebilirsiniz. Devam eden kampanyalarımızı buradan inceleyebilirsiniz.

Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz…

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir