Bitki çayı tüketirken nelere dikkat etmek gerekir?

Sonbaharın gelişiyle birlikte mevsim geçişi hastalıklarına yakalanmamak için bitki çaylarına ilgi artıyor. Doğru kullanıldığı zaman oldukça faydalı olan bitki çayları, yanlış kullanıldığı zaman ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bitki çaylarından doğru bir şekilde yararlanabilmek için konu hakkında farkındalıklarımızı arttırmamız şart. Ofix Blog‘da bu haftaki sağlık köşemizde, bitki çayı tüketirken nelere dikkat etmek gerektiği hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız. 

Bitki çayları bir tedavi şekli değildir.

Bitki çaylarıyla ilgili olarak her şeyden önce şunu belirtmek gerekir ki, bitki çayları bir tedavi şekli değildir ve hiçbir medikal tedavinin yerini tutmaz. Herhangi bir hastalığınız varsa, bitki çaylarına yönelmeden önce mutlaka hekiminize başvurmalı, bitki çaylarını hekiminizin onayını aldıktan sonra tedaviye yardımcı unsurlar olarak değerlendirmelisiniz. Halk arasında yaygın olan kulaktan dolma bilgilerle bitki çaylarını tedavi amaçlı kullanırsanız, hastalığınızın ilerlemesine ve durumunuzun daha da kötüleşmesine yol açabilirsiniz. Bu nedenle, bitki çayı tüketirken bunun bir tedavi şekli olmadığını ve hiçbir medikal tedavinin yerini tutmayacağını unutmamalısınız.

Tükettiğiniz bitki çayının özelliklerini bilmelisiniz.

Şifalı bitkiler hakkında yüzlerce yıllık bir birikimden bahsetmek mümkün. Hangi bitkinin nelere iyi geldiği hakkında yazılı kaynaklarda ve halk arasında pek çok bilgiye rastlamak mümkün. Bunların bir bölümü doğru olmakla birlikte, büyük kısmının gerçek dışı olduğuna yönelik sayısız bilimsel araştırmaya rastlamak mümkün. Özellikle de “her derde deva” ifadesiyle aktarlarda satışı yapılan şifalı bitkilere karşı son derece dikkatli olmalısınız. Bu ifade eğer doğru olsaydı, zaten ilaç sektörüne gerek olmaz, tüm hastalıkların tedavisi için bu bitkiler kullanılırdı. Fakat bunun doğru olmadığı apaçık ortada.

Bitki çayı tüketirken, hangi şikayetinize hangi bitki çayının iyi gelebileceğini doğru kaynaklardan araştırmalı, farklı kaynaklarda verilen bilgilerin birbiriyle çelişip çelişmediğini incelemelisiniz. Başvurduğunuz kaynakta bitki çayının etkileri anlatılırken “saymakla bitmez”, “kesin çözüm sunar” vb. ifadelere rastlarsanız, verilen bilgilerin kulaktan dolma ve büyük ölçüde uydurma olduğunu düşünebilirsiniz. Bu gibi sözde açıklamalar, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte kopyala-yapıştır yöntemiyle kolayca çoğaltılıp paylaşılabiliyor. Bitki çaylarının faydaları hakkında araştırma yaparken doğru kaynakları kullanırsanız, yanlış bilgilerle sağlığınızı riske atmaktan kaçınabilirsiniz.

Bitki çaylarının yan etkilerini araştırmalısınız.

Bitki çayları doğru kullanıldığı zaman faydalı olmakla birlikte, bazı yan etkilere de yol açabilmekte. Nitekim, ada çayından zencefile, yeşil çaydan ekinezyaya kadar pek çok bitki çayı vücutta bazı yan etkiler yaratmakta. Örneğin ada çayı, tansiyon düşürücü bir etkiye sahiptir ve bilinçsiz kullanıldığı zaman hayati risklere yol açabilir. Hipertansiyon hastasıysanız, yeşil çay tüketmeden önce hekiminize danışmalısınız. Çünkü yeşil çay, metabolizmayı hızlandırıcı etkilere sahiptir ve tansiyonu yükseltir. Ekinezya çayı alerjik etkilere, zencefil çayı düşük riskine, zerdeçal çayı safrayı artırıcı etkilere sahiptir. Bitki çayı tüketirken, bu gibi yan etkilerin mutlaka bilincinde olmalısınız.

Kronik bir hastalığınız varsa, bitki çayı tüketirken dikkatli olmalısınız.

Kronik bir hastalığınız varsa, vücudunuz bazı etken maddelere karşı direnç geliştirmiş olabilir. Nitekim, uzun süreli ilaç kullanan hastalarda birçok doku ve sistemde işlev bozukluğu gelişebilir ve bitki çaylarına aşırı tepki oluşabilir. Kronik bir hastalığınız varsa, bitki çayı tüketmeden önce hekiminize danışmayı ihmal etmemelisiniz. Bitki çayına bağlı olarak geliştiğini düşündüğünüz şikayetleriniz varsa, konu hakkında hekiminize mutlaka bilgi vermelisiniz.

Farklı bitki çaylarını birlikte tüketmemelisiniz.

Bitki çaylarının içindeki etken maddeler belirli sağlık sorunlarına iyi gelse de farklı bitki çayları bir arada tüketildiğinde etken maddelerin ne gibi sorunlara yol açabileceğini kestirmek oldukça güçtür. Özellikle mevsim geçişlerinde aktarlarda ve üstelik yüksek fiyatlarla satışa sunulan sonbahar çayı, kış çayı, grip çayı vb. karışımlara karşı dikkatli olmalısınız. Aynı etkiye sahip bitki çaylarını birlikte tüketmektense, dilediğiniz bitki çayını bir gün arayla tüketmeyi tercih edebilirsiniz. Örneğin, baş ağrısına iyi gelen bitki çayları içinde yer alan papatya çayı, yeşil çay ve ıhlamur çayını karıştırıp birlikte tüketmektense, bir gün arayla üçünü de tüketebilirsiniz.

Diğer taraftan, bitki çaylarının etkilerini arttırmak için limon, bal veya tarçın gibi bazı besinlerden yararlanmak mümkündür. Örneğin yeşil çay, kendi başına tüketildiğinde bile birçok sağlık sorununa iyi gelse de limonla birlikte tüketildiğinde çok daha faydalı hale gelmekte. Öyle ki, limonlu yeşil çayın faydaları konusunda yapılan araştırmalara göre limon, yeşil çayın etkisini 7 kata kadar arttırabilmekte. Ya da zencefil çayını ballı limonlu zencefil çayı şeklinde tüketebilirsiniz. Bu gibi kullanımlar sorun yaratmamakta. Ancak, yeşil çayı zencefille birlikte tüketmek yerine ayrı ayrı tüketmeyi tercih edebilirsiniz.

Bitki çaylarını kaynatarak değil, demleyerek tüketmelisiniz.

Bitki çayı tüketirken dikkat edilmesi gereken bir diğer konu da çayın hazırlanma şeklidir. Bitki çaylarıyla ilgili olarak ülkemizde en yaygın yanlışlardan biri, çayı kaynatarak hazırlamaktır. Oysa bitki çayları kaynatılarak hazırlandığında, bileşimindeki etken maddeler işlevini yitirdiği gibi, birçok toksin maddenin oluşmasına da yol açabiliyor. Bitki çaylarının demlenme süresi aynı olmamakla birlikte, ortalama 5-10 dakikanın yeterli olacağını söyleyebiliriz.

Hiçbir bitki çayını günde 2 bardaktan fazla tüketmemelisiniz.

Bitki çayı tüketirken çayın hazırlanış şekli kadar, tüketim miktarı da büyük önem taşımakta. Hangi bitki çayını tüketirseniz tüketin, günde 2 bardaktan fazla tüketmemeye özen göstermelisiniz. Bu miktar günlük üst sınırı ifade ettiği için, aynı günde birkaç çeşit bitki çayını en fazla 2 bardak tüketmek şeklinde anlaşılmamalı. Dolayısıyla, bitki çayınızı en fazla 2 bardak tüketebileceğiniz için gereğinden fazla hazırlamamalı, kalan çayı israf olmasın diye tüketmemeli veya dökmemelisiniz.

Bitki çayı tüketirken şeker veya yapay tatlandırıcılar kullanmamalısınız.

Bitki çaylarıyla birlikte vücuda giren etken maddeler kana kolayca karışıp doku ve organlara taşınmakta. Bitki çayı tüketirken şeker veya yapay tatlandırıcılar kullanıyorsanız, kan şekerinizde hızlı bir yükselme hissedebilirsiniz. Kan şekerinizi düşürmek için pankreasınız derhal insülin salgılamaya başlayacaktır. Az miktarda tüketseniz bile bu durum, pankreasınızın yorulmasına neden olacağı için ileride insülin direnci ve diyabet gibi hastalıklara neden olabilir. Bu gibi durumların önüne geçmek için, bitki çayı tüketirken şeker veya yapay tatlandırıcı kullanmamayı alışkanlık haline getirmenizde yarar var.

Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz…

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir