Yeni bir haftaya başlarken yeni bir başarı hikayesiyle huzurlarınızdayız efendim. Ofix Blog bu hafta, Türkiye’nin ilk hijyenik klozet kapağı sistemi üreticisi ve endüstriyel hijyen sektörünün lider markası Rulopak‘a konuk oldu, Rulopak‘ın başarı hikayesini Genel Koordinatör Burakcan Karaman‘dan dinledi. Bizi hem Esenyurt Kağıt Üretim Tesisi, hem de Rulopak Genel Merkezi‘nde ağırlayan ve sorularımıza içtenlikle cevap veren Burakcan Karaman‘a tüm Ofix.com ekibi olarak teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyoruz…
Rulopak Genel Koordinatörü Burakcan Karaman Röportajı
Merhaba Burakcan bey, öncelikle bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ederiz. Rulopak’a geçmeden önce sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Merhabalar, Rulopak‘a hoş geldiniz. Bilgi Üniversitesi İngilizce İşletme mezunuyum. Los Angeles’ta pazarlama ve dil eğitimi aldım. 2014 yılından beri Rulopak‘ta genel koordinatör olarak görev yapmaktayım. Aile şirketimiz Rulopak‘ın küçük yaşlardan beri içersindeyim. Eğitimim sırasında edindiğim bilgileri burada pazarlama aktivitelerinde hayata geçirmekteyim.
Rulopak 2003 yılında Türkiye’nin ilk hijyenik klozet kapağı sistemini üretti. Bu fikir nereden aklınıza geldi?
Şirket geçmişimiz 1980’lere kadar uzanıyor. 37 yıllık bir sanayi geçmişimiz var. İlk olarak kalıp imalatıyla sektöre giriş yaptık. Kalıpları en teknik detaylarına varıncaya kadar biz üretiyorduk. Arabalar için farlardan iç giyim aksesuarlarına, ev züccaciye ürünlerinden Paşabahçe gibi birçok firmanın ürün serilerine kadar çeşitli alanlarda kalıp üretimi yaptık. 2000’li yılların başlarında, kalıpçılıktan plastik ürünlere geçtik ve endüstriyel hijyen sektörüne odaklandık.
2000’lere gelinceye kadar Türkiye’de toplu kullanım alanlarında tuvalet hijyeni çok ciddi bir sorundu. O günleri hatırlayın. Akaryakıt istasyonlarının tuvaletlerinde sabun bile yoktu. Çamur ve pislikten girilemeyen mekanlardı buralar. En fazla hastalık riskine sahip bakteriler tuvalet ortamında mevcut. Sifonu çekseniz bile mikroplar üremeye devam ediyor. Esas mesele, havayla teması kesebilmekti. Şirket kurucumuz Nurettin Karaman, Avusturya’da hijyenik tuvalet kapağı sistemlerini gördü ve bu ürünlerin Türkiye’de de kullanılabileceğini düşündü. Böylelikle endüstriyel hijyen sektörüne giriş yaptık.
- Rulopak Esenyurt Kağıt Üretim Tesisi
“Tuvalet medeniyettir!”
Rulopak’ın sektördeki yerini nasıl tanımlıyorsunuz? Sizce Rulopak, sektörde hangi özellikleriyle öne çıkıyor?
Ortak kullanım alanlarında ve özellikle de tuvaletlerde hijyen yakın dönemlere kadar Türkiye’nin en önemli sorunlarından biriydi. Firma olarak kalıp üretiminde gösterdiğimiz titizliği, endüstriyel hijyen alanında da sergilemek istedik. Kalıphane bünyemizde olduğu için, hijyenik klozet kapağı sistemini A’dan Z’ye biz tasarlayarak üretimini gerçekleştirdik. Klozet kapaklarından sonra, ürün yelpazemize sabunu ekledik ve dispenser üretmeye başladık. Bizim ürünlerimiz, hem toplu kullanım alanlarında hijyen konusunda güçlü bir farkındalık yarattı, hem de bu konuda standartların oluşmasını sağladı.
Şirket mottomuz olan “Tuvalet medeniyettir!” sözünün çıkış noktası da bu aslında. Mikroplar en çok klozetlerden geçiyor. Direk temas burada ana kaynak. Tuvaletten ne kadar hijyenik kalkarsak o kadar korunuruz. Toplu yaşam alanlarında hapşırmak gibi şeylerle bulaşan enfeksiyon sayısıyla kıyasladığınızda, tuvalet hijyeninin önemi çok daha artıyor. En ciddi enfeksiyonlar tuvalet sırasında bulaşıyor. Yıllar içinde ürün çeşitliliğimizi arttırırken, hijyen grubunda havayla teması tümüyle kesmek bizim için esas önceliklerden biri oldu. Bu nokta, Rulopak‘ın farklılaşmasını sağladı ve sektördeki başarısına zemin hazırladı. Üretimde kullandığımız nanoteknolojinin de bu konuda büyük katkısı oldu.
Aradan geçen süre zarfında Rulopak, sektörde pek çok yeniliğe öncülük ettiği gibi, pek çok tasarrufa da kaynaklık etti. Bunlardan en önemlisi, ithal ilaç alanında gerçekleşti. Rulopak ürünleri hijyen konusunda etkin çözümler sundukça, yıllık ilaç ithalatında ciddi oranlarda düşüş yaşandı. Ayrıca, kağıt grubunda yüzde 50’ye varan tasarruf sağlıyoruz. Ürün yönetimi ve pazarlama faaliyetlerimiz, sosyal sorumluluk projeleriyle iç içe gelişiyor.
Farklılaşma konusunda bizi öne çıkartan bir diğer konu da geniş bir ürün yelpazesi içinde üretim faaliyetlerimizi sürdürmemiz. Dünyada bunun çok az örneği var. Mesela Çin’e bakın, orada her firma tek bir ürün üzerine yoğunlaşmış durumda. Ve rekabet edebilmek için fiyatları düşürmekten başka seçenekleri yok. Oysa Rulopak, ürün çeşitliliğini geliştirerek kendi rekabet koşullarını kendisi yaratıyor. Başka deyişle, biz aslında kendimizle rekabet ediyoruz.
“Hijyen ve konforu bir araya getirdik.”
Peki Burakcan bey, ilk hijyenik klozet kapağı sistemini piyasaya sunduğunuzda ne gibi dönüşler aldınız? Ürünleriniz sektörde nasıl beğeni topladı?
Hem planlama, hem üretim, hem de satış konusunda büyük riskler aldık. Sonuçta, o güne kadar denenmemiş bir ürünün hem üretimini, hem de pazarlamasını yapacaktık ve bu gerçekten de çok büyük bir riskti. Fakat, yaptığımız işe ve başaracağımıza inanmıştık. Üretimden gelen insanlar, risk almak konusunda daha cesur oluyor. Kullanıcıların ne istediğini gördükçe, neye ihtiyaç duyacaklarını anlıyorsunuz ve bu size pazarlama konusunda bir vizyon sağlıyor. Toplu kullanım alanlarında hijyen sorunun ne denli büyük bir sorun olduğunu gördüğümüz için, ürünlerimizin pazar başarısının yüksek olacağına yürekten inandık.
- Rulopak markası, 2 yıldır kağıt grubunda üretim yapmakta.
İlk ürünlerimizin imalatını gerçekleştirdikten sonra, pazarlama ekibimiz ve saha birimlerimiz kapı kapı dolaşarak ürünlerimizin tanıtımını yaptı. Bu tanıtımlar, yalnızca bir ürün tanıtmak değildi, aynı zamanda da hijyen konusunda büyük bir farkındalık yaratmaktaydı. Çapraz bakteri geçişi, tuvaletlerde en fazla sıkıntısını çektiğimiz konulardan biriydi ve bizim ürünlerimiz bu soruna etkin çözümler sunuyordu. Üstelik, biz yalnızca hijyenik bir ürün geliştirip pazara sunmadık, kişisel hijyeni konforla birleştirdik. Ki bu da çok önemli bir nokta.
Bu bağlamda, Opet Temiz Tuvalet projesinin iş ortaklığını üstlenmemiz sektörde çok önemli bir dönüm noktası oldu. O güne kadar akaryakıt istasyonlarında tuvalete girmekten çekinilirken, bu projeyle birlikte büyük bir dönüşüm gerçekleştirdik ve yepyeni konseptleri hayata geçirdik. Projemiz uluslararası müşteri memnuniyeti ödülleri aldı. Daha sonra, devlet ihalelerini de almaya başladık. Bugün pek çok kamu kurum ve kuruluşunda ürünlerimizi görebilirsiniz. Aradan geçen sürede pek çok firma bu sektöre giriş yaptı. Fakat biz hiçbir zaman fiyat odaklı olmadık, müşterilerimiz bizi fiyat nedeniyle değil, sağladığımız hijyenik ve konforlu çözümler nedeniyle tercih ediyor.
“2019’da Rulopak’ı Ar-Ge merkezi yapacağız!”
Yerli üreticilerin en önemli sorunlarından biri, genellikle Ar-Ge için yeterli kaynak veya ekip bulamamak oluyor. Rulopak’ta Ar-Ge süreçleri nasıl ilerlemekte?
Kalıp imalatından geldiğimiz için üretimin her basamağına hakim olmak bizim için çok önemli. Rulopak‘ta tüm birimlerde üretim aşkı esastır, bu aşk aynı zamanda da Ar-Ge süreçlerimizi besliyor. Teknik personelden alan yatırımına kadar her konuda bizim için esas öncelik üretim ve kalite olduğu için, Ar-Ge süreçlerimize çok önem veriyoruz. Türkiye’de üretim pek çok nedenden dolayı oldukça zor bir süreç. Ama mesela inşaat öyle değil, kısa sürede büyük getiri sağlıyor. Oysa üretmeye toplumlar yok olmaya mahkumdurlar. Üreten toplumlar ise dünyayı yönetmeye adaydırlar. Ar-Ge süreçleri bize üretimin her aşamasında hakimiyet sunuyor, ürün kalitemizi yükseltmek için fırsat yaratıyor. Geliştirdiğimiz nanofizyon teknolojisinin patenti bize ait. Bu patenti uluslararası alanda da tescil ettirdik ve pek çok ödüle layık görüldük. Bu bizim için çok büyük bir gurur kaynağıdır.
2019 yılı için hedefimiz, Rulopak‘ı Ar-Ge merkezi haline getirmek. Bu sayede, Türkiye’deki liderliğimizi ve marka bilinirliğimizi dünyaya yaymak, ülkemizi dünyada yalnızca temsil etmekle kalmayıp endüstriyel hijyen alanında zirveye taşımak istiyoruz. Ürün gruplarımızdaki her ürünün farklı bir özelliği var, bu özelliklerden her biri belli bir talebi veya eksikliği giderme amacında. Kendimizi devamlı geliştirdiğimiz için, bu bize daha fazla enerji ve cesaret sağlıyor, daha büyük başarılar için bizi motive ediyor.
“72 ülkeye ihracat yapıyoruz.”
Rulopak’ı aynı zamanda da büyük bir ihracat firması olarak görmekteyiz. Yurt dışı satışlarınız nasıl başladı? En çok hangi ülkelere ihracat yapmaktasınız?
İhracat bizim için en önemli konuların başında geliyor. Rulopak kuruluşundan bu yana yurt dışı fuarları yakından takip etmekte. Katıldığımız fuarlarda bize ve ürünlerimize yönelik ilgiden dolayı son derece memnunuz. Rulopak bugün itibariyle 72 ülkeye ihracat yapmakta. Yüzde olarak ifade edecek olursam, ihracatımızın yüzde 75’ini Avrupa’ya yapıyoruz. Yüzde 25’lik kısım ise Arap ülkeleri ile Amerika arasında gerçekleşme. Ürünlerimiz yurt dışında çok ilgi görüyor. Bizi sektörün lideri olarak görmeleri bizim için çok önemli. Çünkü yaptığımız işin başarısını teyit etmiş oluyorlar. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, dispenserler ve aparat çeşitliliğinde yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en büyük üretici firmasıyız ve ihracat hedeflerimizi her yıl katlayarak aşıyoruz.
- Rulopak Genel Merkezi
“Ofix.com ile çalışmaktan son derece memnunuz.”
Rulopak ürünleri Ofix.com’da büyük ilgi görüyor. Ürünlerinizi sitemizde satışa başladığımız 2014 yılından bu yana ciromuz hep artışta. Bu başarıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Açıkçası, Ofix.com‘u biz hiçbir zaman bir müşteri olarak görmedik, hep bir iş ortağı olarak gördük. Ve sitenizle büyük cirolu işler yapmaktan, ciromuzu her yıl katlayarak arttırmaktan son derece memnunuz. Pek çok zincir marketin tedarikçisiyiz, ama yine de ulaşamadığımız pek çok nokta var. Doğrudan ulaşamadığımız bu noktalara Ofix.com aracılığıyla ulaşmak bizim için çok önemli. Ofisler bizim hedef müşteri profilimiz içinde. Aslına bakarsanız, fabrika binasından çıkınca herkes bizim için potansiyel müşteridir. Ama ofislerde hijyen ihtiyacının çok önemli olduğunu görüyoruz. Çünkü ofiste hijyen sağlandığı zaman, çalışanlar işe daha fazla sadakat gösteriyor, yaptıkları işle daha fazla bütünleşiyorlar. Ofiste hijyen varsa, yaptığınız işe konsantre olabilirsiniz, daha mutlu çalışabilirsiniz.
E-ticaret bizim için çok önemli bir alan. Gelecekte ticaretin büyük oranda e-ticaretle ilerleyeceğini düşünüyoruz. Çünkü e-ticaret, fiyat araştırmasından ürün karşılaştırmasına, ulaşım maliyetlerinden zaman yönetimine kadar sayısız fayda sağlayan bir kanal. Ofix.com ile çalışmaktan son derece memnunuz. E-ticareti tüm incelikleriyle çok iyi biliyorsunuz ve ofis sarf malzemeleri piyasasında çok özel bir konumunuz var. Şirketinizde işine büyük saygı duyan ve sadakatle bağlı insanlar var. Onlarla büyümenin hazzını yaşıyoruz.
Ayrıca, sitenizin benim için ayrı bir önemi daha var. 2014 yılında Amerika’dan dönüp Rulopak‘ta çalışmaya başladığımda, ilk iş deneyimimi Ofix‘le kurduğum temasla edindim, Rulopak ile Ofix‘i ticari anlamda buluşturdum. Bu da benim için çok değerli ve güzel bir başarı oldu. Sizin vesilenizle tüm Ofix.com ekibine sevgilerimi, saygılarımı yollamak istiyorum.
Bu güzel sözleriniz ve keyifli söyleşiniz için çok teşekkür ederiz.
Ben teşekkür ederim. Görüşmek üzere…