Okunmayan e-postalar, okunsa bile yoğunluktan ya da bazen “gıcıklıktan”(!) yanıtlanmayan e-postalar, yetişmeyen işler… Ne çok şey çekiyoruz şu e-postalardan, öyle değil mi sevgili beyaz yakalılar! Yetişmeyen işler nedeniyle bazen hafta sonları bile çalışmamız ya da e-posta hesabımıza bakmamız gerekebiliyor. 2019’u karşılamaya hazırlandığımız ve tatil planları yaptığımız şu günlerde, bu kanayan yaramıza parmak basmak istedim. Bugünkü yazımda sizlere, e-postalarınıza doğru düzgün yanıtlar alabilmenin yolları için bazı önerilerde bulunacağım. Hemen başlıyoruz.
E-postanızın başlığında zaman belirtmelisiniz.
E-postanız acilen yanıtlanmak zorundaysa bile, başlığa “acil” veya buna benzer bir şey yazmanızın hiçbir anlamı yok sevgili beyaz yakalılar. Hatta bu gibi ifadeler, e-postayı yanıtlaması gereken kişiyi korkutmakta ve “‘Uff, çok ciddi bir şey galiba bu, sonra bakayım, şimdi kasamayacağım!” tepkisi yaratmakta. Bu tür ifadeler kullanmak yerine, e-postanızın yanıtlanması gereken zamanı belirtmeniz çok daha faydalı. Başlığa “Bugün yanıtlanması lazım”, “Deadline: 21 Aralık Cuma” gibi uyarılar eklemeniz hem karşı tarafı korkutmaz, hem de o gün içinde yanıt almanıza yardımcı olur.
- Zamanında yanıtlanmayan e-postalar nedeniyle iş yükümüz artıyor.
“Konuyu netleştirmek için isterseniz telefonla konuşabiliriz.”
E-postaları telefon konuşmalarına tercih eden bir nesiliz, eyvallah. Telefon konuşmalarında unutulan şeyler olabiliyor, konu konuyu açıyor ve odak kayboluyor. E-postalar daha sonuç odaklı. Ben de bu noktalarda aynı fikirdeyim. Fakat yine de e-postanın sonlarına doğru, madde başlığında belirttiğim cümleyi veya bir benzerini yazmanız yararlı olacaktır. E-postanızı karşı taraf yeterince iyi anlayamamış olabilir. Sizi telefonla arayabileceğini belirtmeniz, e-postanıza yanıt almanızı kolaylaştıracaktır. Hatta e-postanızın deadline günü yaklaşırken karşı tarafı siz arayıp “Eksik anlattığım bir şey var mı?” diye sorabilirsiniz.
- Aynı konuda birçok e-posta göndermemek için telefonla konuşmayı tercih edebilirsiniz.
Eklediğiniz dosyaların sorunsuz açıldığından emin olmalısınız.
Bilirsiniz, şirketlerin kullandığı bazı e-posta servisleri, yolladığınız ekleri yükleyemez ve bu yüzden bütün e-postanız maalesef çöpe gider. Bunun önüne geçmek için, ilk e-postada karşı tarafa “Ekleri yükleyebiliyor musunuz? İsterseniz WeTransfer ile yollayabilirim?” şeklinde bir soru sorabilirsiniz. Karşı tarafın vereceği yanıta göre ekleri uygun bir şekilde yollayabilirsiniz.
- Büyük dosyalarınızı WeTransfer’le kolayca gönderebilirsiniz.
2019’un tüm okurlarıma şimdiden büyük başarı ve mutluluklar getirmesini diliyorum.
Ofixboy…