Havaların soğumasıyla birlikte hastalık riskleri iyice artmaya başladı. Mevsim geçişlerinde özellikle de toplu yaşam ve çalışma alanlarında başta grip olmak üzere pek çok enfeksiyon kolayca yayılabiliyor. Günün büyük bir bölümünü geçirdiğimiz ofisimizde gribe yakalanmamak için bazı konulara dikkat etmemiz şart. Ofix Blog‘da bu haftaki sağlık köşemizde, gripten korunma yolları hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız.
Grip Nedir?
Önce biraz gripten bahsedelim. Kısaca ifade etmek gerekirse grip, influenza adı verilen virüs nedeniyle ortaya çıkan bulaşıcı bir solunum yolu hastalığıdır. Virüsün solunum yollarına yerleşmesi ve çoğalması sonucu ilk olarak hapşırma ve öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkar. Gereken önlemlerin alınmaması durumunda yüksek ateş, kas ve eklem ağrıları, halsizlik, baş dönmesi gibi şikayetlerle hastanın sağlığını ciddi anlamda tehdit etmeye başlar. Dahası, influenza virüsü hastalığın henüz ilk aşamasında bile hızlıca yayılabilir. Kapalı alanlar, toplu yaşam ve çalışma alanları ile toplu taşıma araçları gribin en kolay bulaştığı ortamlardır.
Bununla birlikte grip, çoğu zaman soğuk algınlığıyla karıştırılmakta. Oysa soğuk algınlığı, hafif bir kırgınlık ve burun akıntısı ile hapşırma gibi belirtilerle ortaya çıkan daha basit bir sağlık sorunudur. Grip ise çok daha ağır belirtilerle kendini gösterir. Nitekim hastanın yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Soğuk algınlığı sırasında hastanın ateşi yükselmez ve genel sağlık durumunda önemli bir bozulma görülmez. Grip vakıalarında ise ateş yükseldiği gibi, şiddetli kas ve eklem ağrıları, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi başka pek çok şikayet ortaya çıkar.
Grip aslında toplumda en sık görülen hastalıklardan biri olsa da özellikle mevsim geçişlerinde ve kış aylarında gribin görülme sıklığı artıyor. Grip vakıaları herkes için zor geçse de kronik bir hastalığı olanlar ile yaşlılar ve çocuklarda daha zor geçmekte. Hatta kimi zaman ölüme bile yol açabilmekte. Dünya Sağlık Örgütü‘nün yaptığı araştırmalara göre dünya genelinde her yıl 500 bine yakın insan grip nedeniyle hayatını kaybetmekte. Havaların serinlemeye başladığı bugünlerde gribe karşı kendimizi korumak için bazı önlemler almamız şart.
Gripten Korunma Yolları Nelerdir?
Grip konusunu kısaca bu şekilde ele aldıktan sonra, yazımızın bu kısmında gripten korunma yolları hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız. Fakat şu noktayı özellikle vurgulayalım. Burada paylaşacağımız bilgiler yalnızca koruyucu hekimlik bağlamında olup hiçbir tedavi edici niteliğe sahip değildir. Eğer 2 günden uzun süren grip şikayetiniz varsa, mutlaka hekiminize başvurarak muayene olmalı ve gerekli tedavi sürecini hekiminizin gözetiminde sürdürmelisiniz.
Sağlıklı beslenmelisiniz.
Dengeli ve sağlıklı beslenmek yalnızca hastalıklardan korunmak için değildir. Aynı zamanda sağlıklı ve iyi bir hayat sürdürmek için de gerekli. Sağlıklı beslenerek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri ölçülü ve dengeli bir şekilde tükettiğinizde, bağışıklık sisteminiz doğal yollarla güçlenir ve grip gibi ağır enfeksiyonlara yakalanma riskiniz azalır. Bu nedenle, gripten korunma yolları listemizin ilk sırasına sağlıklı beslenmeyi koruyoruz. Bu konuda özellikle proteinler, probiyotikler ve prebiyotikler, yeşil sebzeler, D vitamini, kabuklu deniz ürünleri ve ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişler çok faydalı.
Günlük C vitamininize dikkat etmelisiniz.
Gribe karşı bağışıklık sistemimizi güçlendiren C vitamini, maalesef vücudumuzda depolanmamakta. Bu yüzden C vitaminini günlük düzenli olarak almamız şart. Bu mevsimde C vitamini için özellikle de taze portakal, mandalina, greyfurt ve limon en güzel kaynaklardır. Gripten korunma yolları içinde C vitamininden daha etkin bir şekilde yararlanmak için çinko alımınıza da dikkat etmelisiniz. Çinkoyla birlikte alınan C vitamini, bağışıklık sistemi üzerinde daha etkin olmakta. Çinko alımınızı arttırmak için ıspanak, fasulye, bezelye, kabak ve hayvansal et tüketiminizi arttırabilirsiniz.
Ofisinizi sık sık havalandırmalısınız.
Gripten korunma yolları içinde ofisinizi sık sık havalandırmaya çok dikkat etmelisiniz. Daha çok solunum yoluyla bulaşan grip vakıaları ofis gibi kapalı ortamlarda çok kolay yayılmakta. Ofiste çalışırken kendimizi işimize bazen o kadar kaptırabiliyoruz ki havasızlığı fark edemiyoruz. Odamıza giren birisi, bu durum karşısında şaşkınlığını hemen belli edebiliyor. Gerçekten de ofiste temiz hava ihtiyacımızı çoğu zaman başkalarının uyarısıyla fark ediyoruz. Oysa mikroplar, havasız ortamlarda çok daha hızlı şekilde çoğalır ve daha kolay bulaşır. Üstelik, ofisimizde klima ve havalandırma sistemimizin bakımını ihmal etmişsek, hava yoluyla bulaşan enfeksiyonlar için daha yüksek bir risk altındayız demektir.
Hasta kişiye fazla yaklaşmamalısınız.
Grip vakıalarında mikroplar, öksürük ve hapşırmayla 1.5-2 metreye kadar yayılabilmekte. Gribe yakalanan bir ofis arkadaşınız varsa bu mesafeden yakın olmanız durumunda enfeksiyon kapma riskiniz artacaktır. Ofis ortamı içinde gün boyunca maske takmanız pek mümkün değilse, özellikle de öksürük ve hapşırma anlarında mutlaka kendinizi korumalısınız. Doğrudan ve dolaylı temas şekillerinize dikkat etmeli, özellikle de fazla tokalaşmamaya dikkat etmelisiniz.
Ellerinizi sık sık yıkamalısınız.
Grip vakıaları daha çok solunum yoluyla yayılsa da doğrudan veya dolaylı temas yoluyla da yayılabilmekte. Gripten korunma yolları içinde özellikle de ofiste en sık kullandığımız masaüstü gereçler, kapı kolları, ofis telefonları, kumandalar ve elektrik düğmelerini kullanırken dikkatli olmalısınız. Olası enfeksiyon risklerine karşı ellerinizi fırsat buldukça yıkamalı, ellerinizi yıkarken sıvı sabun kullanmalısınız. Ellerinizi yıkamak yerine ıslak mendille silmeniz, grip gibi enfeksiyonların bulaşma riskini ortadan kaldırmak için yeterli olmayacaktır.
Özel eşyalarınızı kimseyle paylaşmamalısınız.
Ofiste kullandığımız bardak ve diğer mutfak gereçlerimiz ile kişisel bakım ürünlerimizi hiçbir zaman hiç kimseyle paylaşmamalıyız. Özellikle de havlular, mendiller ve makyaj malzemeleri, enfeksiyonların kolayca yayılmasına yol açmakta. Kişisel bakım konusunda ayrıca, özellikle de mevsim geçişlerinde cilt bakımınızı ihmal etmemelisiniz. Cilt yüzeyinde nem kaybı ve diğer nedenlerden dolayı oluşacak çatlamalar, mikropların vücuda girişi için uygun birer zemin olacaktır. Bakım kremlerinizi hiçbir zaman kimseyle paylaşmamalı, kişisel hijyeninize her zaman çok dikkat etmelisiniz.
Grip Olmamak için Ofiste Hava Temizleme Cihazı Kullanımın Önemi
Ofiste hava temizleme cihazı kullanmanın grip olmamak için önemi oldukça büyüktür. Bu cihazlar, ofis içindeki hava kalitesini iyileştirerek zararlı partikül ve mikropları temizler. Bu da grip virüsünün yayılma riskini azaltır. Grip virüsü gibi mikroplar, insanlar öksürdüklerinde veya hapşırdıklarında havada asılı kalabilir. Ancak hava temizleme cihazları bu partikülleri yakalayarak havadaki bulaşma riskini azaltır. Ayrıca ofislerdeki havanın dolaşımı, grip virüsünün yayılma hızını artırabilir. Nitekim hava temizleme cihazları dolaşan havayı temizleyerek virüslerin ofis içinde yayılmasını engeller. Sonuç olarak temiz hava solumak, çalışanların genel sağlığını korur. Sağlıklı çalışanlar, iş verimliliğini artırır. Dolayısıyla grip gibi hastalıkların ofis içinde yayılma riskini azaltır. Bu nedenle, ofislerde hava temizleme cihazlarının kullanılması zaruri önem taşır. Çalışanların sağlığını korumak ve ofis ortamını daha güvenli hale getirmek için önemlidir.
Ofis Temizliği Gripten Korunmada Ne Derece Etkilidir?
Ofis temizliği, grip ve diğer bulaşıcı hastalıklardan korunma açısından oldukça önemlidir. Temiz bir ofis ortamı, çalışanların sağlığını korur. Böylelikle grip virüsünün yayılma riskini azaltır. İşte ofis temizliğinin grip korunmasında ne derece etkili olduğu hakkında bazı önemli faktörler:
Yüzey Temizliği: Grip virüsü gibi mikroplar, yüzeylerde bir süre canlı kalır. Bu nedenle ofis mobilya, masa, telefon gibi sık dokunulan yüzeylerin düzenli olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi önemlidir. Bu, grip virüsünün yayılma riskini azaltır.
Ortak Kullanım Alanları: Ofislerdeki ortak kullanım alanları, grip virüsünün kolayca yayılmasına neden olur. Mutfaklar, tuvaletler ve toplantı odaları gibi alanların sık sık temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gereklidir.
El Hijyeni: El yıkama alışkanlığı, grip virüsünün bulaşma riskini azaltır. Ofislerde el temizliği için uygun sabun ve el dezenfektanları bulundurulmalıdır. Ayrıca çalışanlar el temizliği konusunda bilinçlendirilmelidir.
Hava Kalitesi: İyi hava kalitesi, ofis içindeki mikrop ve partiküllerin azalmasına yardımcı olur. Hava temizleme cihazları ve düzenli havalandırma, ofis içindeki hava kalitesini iyileştirir. Bu uygulama grip virüsünün yayılma riskini azaltır.
Kişisel Temizlik: Çalışanların kişisel temizliklerine dikkat etmeleri önemlidir. Özellikle grip döneminde hastaysa, maske takmalı ve diğer çalışanlarla teması minimumda tutmalıdır.
Ofis temizliği, grip virüsünün yayılma riskini azaltarak çalışanların sağlığını korur. Ancak tek başına yeterli değildir. Ayrıca grip aşıları gibi koruyucu önlemlere de başvurmak ve çalışanları grip konusunda bilinçlendirmek de önemlidir. Tüm bu faktörler bir araya geldiğinde, grip ve diğer bulaşıcı hastalıklardan korunma şansını artırır.
Editörün Tavsiyesi: Selpak Professional Kutu Mendil
Gripten korunma yolları hakkında faydalı bilgiler paylaştığımız bu yazımızı bitirmeden önce, ofiste gribin yayılmasını önlemek için öksürürken veya hapşırırken rahatlıkla kullanabileceğiniz Selpak Professional kutu mendilleri kısaca tanıtmak istiyoruz. Temizlik kağıtları alanında 50 yıllık bir deneyime sahip olan Selpak markası, hijyen konusunda birbirinden güzel çözümler sunmakta. 21 x 21.5 cm ölçüsünde 3 katlı 50 yapraktan oluşan Selpak Professional kutu mendiller, ofiste kişisel hijyeninizi sağlamanızı kolaylaştıracaktır. Üstelik bu ürünler, E vitaminli özel losyonu sayesinde cildi beslemekte.
Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz…