Klima çarpması nedir?

Sıcak yaz günlerinde en sık kullandığımız araçların başında klimalar geliyor. Fakat kullanım hatalarından dolayı klimalar birçok sağlık sorununa yol açmakta. Bu sorunlardan biri olan klima çarpması, tüm günü ofiste geçen beyaz yakalılar arasında daha yaygın. Beyaz yakalıların klima çarpmasına bağlı olarak yaşadıkları şikayetlerin derecesi de daha yüksek. Kendinizde veya ofis arkadaşlarınızda klima çarpması belirtileri gözlemlemişseniz vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. Klima çarpması etkileri, yaşam kalitenizi ve iş performansınızı ciddi ölçüde düşürür. Aynı zamanda da bazı hayati risklere zemin hazırlar. Sıcak havaların bunaltıcı etkisinden kurtulmaya çalışırken kendinizi ve sevdiklerinizi riske atmamalısınız. Yanlış klima kullanımı nedeniyle bu riskler sıcak yaz günlerinde istenmeyen pek çok olaya yol açabiliyor. Ofix Blog‘da bu haftaki sağlık köşemizde, klima çarpması konusunu kısaca ele alacağız. Klima çarpması nedir, belirtileri nelerdir, korunma yolları nelerdir diye merak ediyorsanız, ihtiyaç duyduğunuz tüm bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz.

Kısaca Klima Çarpması

Klima çarpmasını kısaca, klimalar nedeniyle ani ısı değişimlerine maruz kalan vücudun verdiği tepkiler şeklinde tanımlamak mümkün. Klimaların sık kullanıldığı ve kalabalık ortamlarda klimanın sıcaklık değeri gün içinde birçok kez değişir. Buna bağlı olarak özellikle boyun, sırt ve kol kısımlarında şiddetli kas ağrıları oluşur. Bu ağrılara kimi zaman yüksek ateş, baş ağrısı, burun tıkanıklığı, mide bulantısı gibi şikayetler eşlik eder. Yılın özellikle bu zaman diliminde “Klima çarpması nedir?” sorusu merak konusu haline gelir. Klimalar nedeniyle bu şikayetlerin biri veya birkaçının görüldüğü durumların hepsine birden klima çarpması diyoruz. Fakat bu şikayetler sadece ofis veya ev kliması nedeniyle oluşmaz. Araba kliması veya mobil klima nedeniyle de bu şikayetlerin oluşması mümkündür. Dolayısıyla klima çarpmasının, araba kliması çarpması veya mobil klima çarpması şeklinde de açığa çıkması mümkündür. Hangi tür klima söz konusu olursa olsun bu belirtiler klima çarpmasını akıllara getirir.

Klima çarpması belirtileri genellikle nezle, grip, soğuk algınlığı belirtilerine benzer. Ve esasen bu nedenle ihmal edilir. Şikayetlerinin kaynağının klima çarpması olduğunu bilmeyen kullanıcı, giderek daha kötü bir duruma gelir. Durumun farkında olan kullanıcılar ise klima çarpmasına iyi gelen şeyler ile bu belirtileri geçiştirebiliyor. Klima çarpmasına iyi geldiği düşünülen antibiyotiklerin bu bağlamda bilinçsiz kullanımı da ayrı bir sorun. Antibiyotikler hakkında yanlış ve ezbere bilgiler maalesef oldukça yaygın. Oysa bilinçsizce antibiyotik kullanmak birçok bakımdan sakıncalıdır. Klima çarpmasının tedavisi de ciddi bir iştir. Hekiminiz yazmadıkça hiçbir zaman antibiyotik kullanmamalısınız. Üstelik yaşadığınız şikayetlerin nezle, grip veya soğuk algınlığından kaynaklanmadığından da emin olmalısınız. Klima çarpması teşhisi ancak hekim tarafından konulabilir. Diğer taraftan bebeklerde klima çarpması ve çocuğa klima çarpması konularında da duyarlı olmak gerekir. Çocuğunuzda klima çarpması belirtileri gözlemlediğinizde, vakit geçirmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalısınız. 

Klima çarpması niçin önemlidir? 

Klima çarpması ne zaman ve nerede olursa olsun, kişinin hem yaşam kalitesini, hem de iş performansını ciddi ölçüde düşürür. Belirtiler içinde özellikle boyun, sırt ve kol ağrıları nedeniyle hastanın hareket yeteneği kısıtlanır. Aynı zamanda da vücut ısısındaki ani değişimlere bağlı olarak bağışıklık ve savunma sistemleri olumsuz etkilenir. Hava sıcaklıklarının bunaltıcı hale geldiği yaz aylarında bu şikayetler, başka hastalıklarla birleştiğinde hayati risklere yol açar. Klima çarpması terleme ile vücudun su kaybını arttırır. Bu kayıpla birlikte ilk olarak baş ağrısı şikayetleri başlar. Bu nedenle baş ağrısı klima çarpmasını anlamada kritik bir öneme sahiptir. Migren hastalarında bu durum, ağrıların daha şiddetli hale gelmesine yol açar. Bu durumu sıradan karşılayan hasta, yanlış klima kullanımı nedeniyle tekrarlayan ve ağırlaşan ağrılar hisseder. Klima çarpması terleme konusunda olduğu gibi, nefes darlığı konusunda da çeşitli riskler barındırır. Özellikle astım hastalarının klima çarpmasına bağlı olarak karşılaşabileceği hayati riskler daha yüksektir. 

Bazı durumlarda klima çarpması, mide bulantısı ve ishal gibi şikayetlere de yol açar. Fakat hasta, yaşadığı şikayetlerin klima çarpmasından kaynaklandığını her zaman anlayamaz. İleriki aşamalarda, sindirim ve boşaltım sisteminde çeşitli sorunlar başlar. İç ve dış mekan arasındaki sıcaklık farkı yüksekse şikayetlerin derecesi artar. Çünkü vücut, sıcaklığı dengelemek için daha fazla enerji harcar. Buna bağlı olarak enerji düşer ve bitkinlik hissi oluşur. Vücudun birden fazla bölgesinde başlayan kas ve eklem ağrıları nedeniyle hareket güçlüğü artar. Hasta eğer araç kullanıyorsa trafik kazası riski de artar. Diğer taraftan, klima çarpmasına bağlı olarak gelişen yüksek ateş şikayeti de bu bağlamda önemlidir. Çünkü yüksek ateş vücudun su kaybını arttırır ve bu da bilişsel fonksiyonlara zarar verir. Klimalı ortamlarda hafıza güçlüğü yaşıyorsanız, su tüketiminizi arttırmanızda yarar var. Bu gibi durumlarda hiçbir belirtiyi ihmal etmemek ve en yakın sağlık kurumuna başvurmak gerekir. 

Klima çarpmasından korunmak için neler yapmak gerekir?

Yazımızın bu kısmında, klima çarpmasından korunmak için neler yapmak gerektiği hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız. Fakat şu noktayı özellikle vurgulamak istiyoruz. Burada paylaşacağımız bilgiler yalnızca genel sağlık bilgileri bağlamında olup klima çarpmasına karşı koruyucu niteliktedir. Başka bir deyişle, tedavi edici niteliğe sahip değildir. Klima çarpması şikayetlerinden biri veya birkaçıyla karşılaştığınızda, vakit kaybetmeden hekiminize başvurmalısınız. Eğer klima çarpmasını ve belirtilerini merak ediyorsanız, bu yazımız sizin için faydalı olur. Ancak klima çarpmasını veya belirtilerini basite alıp şikayetlerinizi geçiştirmemelisiniz. Aynı şekilde, bebeklerde klima çarpması belirtileri çoğu zaman başka sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmekte. Bebeğinizin sağlığında olumsuz bir gelişme fark ettiğinizde, klima çarpması yaşamış olabileceğini de mutlaka dikkate almalısınız. Nitekim, bebeklerde klima çarpması belirtileri çoğu zaman yanlış değerlendirilir. 

Sıcaklık değerini sıkça değiştirmemelisiniz.

Klima kullanımıyla ilgili en sık yapılan hatalar içinde klimanın sıcaklık değerini sıkça değiştirmek başta geliyor. Bunun sonucunda klima çarpması belirtileri karşısında duyarlılık zayıflıyor. Özellikle sıcak yaz günlerinde kapalı bir ortama girer girmez ilk yapılan şey klimayı çalıştırmaktır. Yani vücut ısısının düşmesi beklenmeden klima çok düşük sıcaklıkta çalıştırılabiliyor. Oysa sanılanın aksine, klimayı fazla düşük sıcaklıkta çalıştırmak soğutma süresini kısaltmaz. Klima çarpması terleme şikayetine yol açtığında, durumu doğru değerlendirmeli ve sıcaklık ayarlarıyla oynamamalısınız. Klima çarpması öksürük şikayetine yol açtığında da durumu boğaz kuruluğu zannedip geçiştirmemelisiniz. Benzer durumlar, vantilatör çarpması belirtileri için de geçerlidir. Klima fiyatları yüksek bulunduğu için bunların yerine vantilatörler de tercih konusu oluyor. Ancak kullanım hataları, vantilatör çarpmasına yol açıyor. Eğer ikinci el klima arıyorsanız, klimayı kullanmadan önce mutlaka teknik servise göstermelisiniz. Bu sayede sıcaklık ayarlarını kontrol ettirebilirsiniz. Klimada teknik bir sorun varsa, sıcaklık ayarını değiştirmeseniz bile kullanım sırasında çeşitli şikayetler oluşabilir. 

Klimanızda ideal sıcaklık değeri olarak 20-26 derece aralığını kullanabilirsiniz. Bu aralığın altına inmemeli veya üzerine çıkmamalısınız. Aksi durumda klima çarpması şikayetleriyle daha güçlü şekilde karşılaşırsınız. Klimanızın sıcaklık değeri konusunda ayrıca, klima kullandığınız ortamlar ile dış ortamlar arasındaki sıcaklık farkının 7 dereceden fazla olmamasına dikkat etmelisiniz. Salon tipi klima kullanıyorsanız, bu farkı zor hissedersiniz. Oysa klima çarpması, yalnızca klimalı ortamlarda oluşmaz. Klimalı bir ortamdan klimasız ortama geçildiğinde de oluşabilir. Klima kullandığınız ortam ile dışarısı arasındaki sıcaklık farkı 7 dereceden fazla olduğunda klima çarpmasına zemin oluşur. Yalnızca fan devir kontrol ile fan hızını düşürmekle şikayetler ortadan kalkmaz. Klima kanat ayarı da yine, şikayetleri önlemek için tek başına yeterli değildir. Üstelik, terliyken klima çarpması şikayetlerini daha ağır şekilde hissedersiniz. Bu nedenle, terliyken klima kullanımına ve sıcaklık farkına daha fazla dikkat etmelisiniz. Sıcaklık farkı yükseldikçe, diğer etkenlerin yol açacağı şikayetlerin şiddeti de artar.

Fan hızına dikkat etmelisiniz.

Sıcaklık değerindeki ani değişimler kadar fan hızındaki ani değişimlerin de klima çarpmasına yol açması mümkündür. Fazla sıcak veya soğuk havalarda vücut ısımızı daha hızlı dengelemek için klimanın fan hızını değiştiriyoruz. Ne var ki, klimanın fan hızını sıkça değiştirmek yanlış ve zararlı bir uygulamadır. Çünkü vücudumuz bu duruma uyum sağlamak için daha fazla enerji harcar. Bunun sonucunda eklem ağrıları ve diğer klima çarpma belirtileri oluşur. Özellikle ayaklı klima çeşitlerinde yapılan yanlış ayarlamalar nedeniyle şiddetli boyun ağrıları başlar. Bu gibi durumların önüne geçmek için, ortamın ısısı stabil hale geldiğinde fan hızını düşürmelisiniz. Fanlar yüksek hızda çalışırken klimanın hava akış yönünde kesinlikle bulunmamalısınız. Aksi durumda, akciğer üşütmesinden zatürreye kadar pek çok sağlık riskine zemin oluşur. Bu bağlamda inverter klima çeşitleri aslında daha iyi bir seçimdir. Diğer taraftan, portatif klima veya seyyar klima çeşitlerini kullanırken de dikkatli olmalısınız. Hiçbir zaman fan hızında aşırıya kaçmamalısınız. 

Klimanızın kanatlarını doğru konumlandırmalısınız.

Klimalar kapalı ortamlarda yapay hava sirkülasyonu yaratarak çalışır. Bu nedenle doğru klima kullanımı konusunda hava sirkülasyonu çok önemlidir. Klimanızın hava sirkülasyonunu sağlamak için klima kullanımı sırasında ortama hava giriş çıkışını önlemelisiniz. Aynı şekilde, ortamda havalandırma yaparken klimayı kapatmalı ve dinlendirmelisiniz. Klima çalışırken pencere veya kapıyı açarak ortama hava girişi sağlamayın. Bunu yaparsanız klimanın hava sirkülasyonu zarar görür. Üstelik klimanız daha fazla enerji harcar. Klimanızın kanatlarını doğru konumlandırırsanız hava sirkülasyonunu daha etkin hale getirirsiniz. Eğer kanat ayarlarını yapmada güçlük çekiyorsanız, bu konuda klima servisi desteği alabilirsiniz. Klima montajı ve bakımı sırasında fan hızı ayarlama ve kanatları doğru konumlandırma hakkında merak ettiklerinizi teknik servisinize danışabilirsiniz. Özellikle 12.000 BTU ve üzeri klima çeşitlerinde kanatların yanlış konumlandırılması, klima çarpmasına daha elverişli bir durum yaratıyor. 

Klimanızın kanatları hiçbir zaman vücudunuza doğrudan hava üflememeli. Bunun yerine kanatlar zemine veya tavana doğru ayarlanmalı. Aksi durumlarda klima çarpması şikayetleriyle sıkça karşılaşabilirsiniz. Ofisinizde 18.000 BTU ve üzeri klima kullanıyorsanız, bu konuda mutlaka teknik servis desteği almalısınız. Klima çarpmasına bağlı olarak gelişen burun tıkanıklığı, solunum yolu sorunları, göğüs ve boğaz ağrısı gibi şikayetler, büyük ölçüde klimaların kanat ayarlarıyla ilgili sorunlardan kaynaklanır. Klimalı bir ortamda vücudunuzun birden fazla bölgesinde eklem ağrısı yaşıyorsanız kanat ayarlarından şüphe edebilirsiniz. Konuya ilişkin olarak teknik servisinize bilgi vermeyi de ihmal etmeyin. Doğru kanat ayarlarının yapılması durumunda şikayetlerinizden büyük ölçüde kurtulursunuz. Tekrarlayan şikayetlerinizin ise farklı nedenlerinin olması mümkün. Ayrıca vücut ısınız yüksekse klima çalıştırmadan önce vücut ısınızın doğal yollarla dengelenmesini sağlamalısınız. Bunun için yüzünüzü ve bileklerinizi soğuk suyla yıkamanız yeterlidir. Vücudunuz terliyken doğru kanat ayarları klima çarpması belirtilerini önlemede bazen yetersiz kalır. 

Nem oranı yüzde 40-50 arasında olmalı.

Klimaları uzun süre çalıştırmak havayı kurutur ve nem dengesini bozar. Kapalı ortamlarda azalan nem oranı nedeniyle boğaz kuruluğu, gözlerde yanma gibi klima çarpması şikayetleri oluşur. Klima çarpması nefes darlığı ve mide bulantısı konusunda çok hızlı belirtiler verir. Bunları önlemek için klimalı ortamda nem oranının yüzde 40-50 arasında olmasına dikkat etmelisiniz. Bu oranın altına inildiğinde veya üzerine çıkıldığında lejyoner hastalığı gibi solunum yoluyla bulaşan virüs ve bakteriler kolayca çoğalıp yayılır. Nem oranı konusunda klima markaları arasında önemli bir farklılık bulunmamakta. Hangi markanın hangi model klimasını kullanırsanız kullanın, nem oranının yüzde 40-50 arasında olmasına dikkat etmelisiniz. En ucuz klima çeşitlerinde bile nem oranını gösteren paneller mevcuttur. Çünkü klima kullanırken nem oranını takip etmek gerekir. Küçük klima çeşitleri için de aynı şekilde, nem oranını ihmal etmemelisiniz. Klima çarpmasına yakalanmamak için fan hız kontrol göstergesini takip etmeniz yetmez. Aynı zamanda da nem oranı göstergesini takip etmelisiniz. 

Günlük su tüketiminizi arttırmalısınız. 

Yaz aylarında vücudumuzun su kaybı artıyor. Aşırı su kaybı, tüm doku ve hücrelerimizi olumsuz etkiliyor. Günlük su tüketiminize dikkat etmezseniz tüm doku ve hücreleriniz bundan zarar görür. Buna bağlı olarak klima çarpması şikayetleriniz ilerler. Klima çarpmaması için su tüketimi bu nedenle önemlidir. Günde ortalama 1.500 kalorilik bir beslenme programınız varsa tüketeceğiniz su miktarı kesinlikle 1.5 litrenin altına inmemeli. Eğeaşırı terleme gibi bir şikayetiniz varsa, bu miktarın üzerine en az yarım litre daha ekleyin. Bir kişinin günlük su ihtiyacı konusunda farklı değişkenler etkilidir. Bu konuda yaşa veya vücut ağırlığına göre farklı hesaplamalar yapmak mümkün. Ancak günlük kalori miktarına göre su tüketiminin hesaplanması diğerlerine oranla daha sağlıklı bir yöntemdir. Hamilelerin günlük su tüketimi ise ortalama 2 ile 2.5 litre arasında olmalı. Ofiste ne kadar yoğun olursanız olun, kendinizi işlerinize kaptırıp yeterince su içmeyi ihmal etmemelisiniz. Aksi durumda klima çarpması şikayetlerini daha güçlü şekilde yaşayabilirsiniz. 

Editörün Tavsiyesi: Erikli Su Pet Şişe 330 ml x 12 Adet

Klima çarpmasını ele aldığımız ve klima çarpmasını önlemek için faydalı bilgiler paylaştığımız bu yazımızı bitirmeden önce, online ofis marketiniz Ofix.com‘un verilerine göre ofislerin en çok sipariş verdiği su ürünlerimizden Erikli su pet şişe 330 ml x 12 adet ürünümüzü kısaca tanıtmak istiyoruz. Türkiye’nin lider su markalarından biri olan Erikli, Uludağ’ın benzersiz lezzetteki suyunu bu ürünlerle tüketicilerle buluşturuyor. 1990’lı yıllarda yaşanan su kesintileri sırasında yaptığı yatırımlar sayesinde su piyasasında güçlü bir konum elde eden Erikli suları, içerdiği doğal minerallerle vücudu besliyor, hastalıklara karşı direnci yükseltiyor. Uygun pH değerine sahip, doğal mineraller bakımından kaliteli ve içimi lezzetli Erikli su pet şişe 330 ml x 12 adet ürünümüz, klima çarpması şikayetleri karşısında iyi bir koruyucu olabilir. Bu ürünleri online ofis marketiniz Ofix.com üzerinden sipariş vermek için burayı, kurumsal müşterilerimiz için sunduğumuz özel fırsatlardan yararlanmak için ise burayı tıklayabilirsiniz.

Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz… 

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir