Mehmet Öz: Dünyanın saygı duyduğu Türk kardiyolog…

Dünyaca ünlü kalp cerrahı Prof. Dr. Mehmet Öz, kardiyoloji alanında yaptığı çalışmalar ve televizyon programlarındaki açıklamalarıyla her gün milyonlarca insanın hayatına dokunmayı başardı. Babası Mustafa Öz‘ün izinden giderek cerrah olmaya karar veren Dr. Öz, ABD’de kalp cerrahisi üzerine eğitim aldı. Aynı zamanda da alternatif tedavi yöntemleri üzerine çeşitli çalışmalar yaptı. O yıllarda ABD’de sözde dini birtakım önyargılarla kan nakline sıcak bakılmıyordu. Bu yüzden can kayıpları gerçekleşiyordu. Bu durum baba ve oğul Öz‘lerin alternatif tedavi seçenekleri üzerinde düşünmelerinde etkili oldu. Kardiyoloji alanında kendisini geliştiren Mehmet Öz, modern tedavi yöntemlerinin yanı sıra alternatif tedavi yöntemlerinin de etkin bir savunucusu oldu. Başta The Dr. Oz Show olmak üzere çok sayıda televizyon programında görüş ve düşüncelerini milyonlarca insanla paylaştı. Programları sabah kuşağında reyting rekorları kırdı. Bir Ofix Blog klasiği olan başarı hikayeleri köşemizde bu hafta, Mehmet Öz‘ün hayatından kesitler sunarak başarı hikayesini okurlarımızla paylaşacağız. 

Mehmet Öz kimdir?

Mehmet Öz olarak bilinen Mehmet Cengiz Öz, 11 Haziran 1960 tarihinde ABD’nin Ohio eyaletine bağlı Cleveland kentinde Nazlım Suna ve Mustafa Öz çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Prof. Dr. Mustafa Öz, Cleveland’da kalp cerrahı olarak görev yapıyordu. Bir süre sonra Öz ailesi Wilmington’a taşındı. Mustafa Öz, Wilmington Tıp Merkezi‘nde cerrah olarak göreve başladı. Küçük Mehmet henüz 7 yaşındayken babasının çalışmalarını izliyor ve ondan çok etkileniyordu. Çünkü babası hastalarının ömürlerine ömür katıyor, onlara yeni bir hayat umudu sunuyordu. Bundan çok etkilenen Mehmet Öz, böylelikle tıp okumaya ve insanlara umut ışığı dağıtmaya ilk olarak bu dönemde karar verdi. Daha sonra ailesiyle birlikte Türkiye’ye sık sık ziyaretler yaptı. Bu ziyaretler sırasında bir taraftan Türkiye’yi tanıma fırsatı buldu. Bir taraftan da dünyaya daha geniş bir perspektiflerden bakma fırsatı elde etti. İleride başarılı bir cerrah olmasını sağlayacak açık fikirliliği henüz bu dönemde ailesinden öğrendi. 

Babası Mustafa Öz, Konya’nın Bozkır ilçesinde dünyaya gelmiş, orta ve lise eğitimini devlet bursuyla Konya’da tamamlamıştı. Ardından İstanbul Tıp Fakültesi‘ne girmiş, okulu bitirdikten sonra devlet bursuyla eğitimini ABD’de sürdürmeye başlamıştı. Konya’nın bir ilçesinden çıkıp önce İstanbul’a, ardından ABD’ye uzanan hayat hikayesinde Mustafa Öz, çok büyük bir başarıya imza atmıştı. Tek kelime İngilizce bilmeden böyle bir işe kalkışması, Mustafa Öz‘ün öğrenme ve kendini geliştirme merakının yüksek olduğunu göstermişti. Bununla birlikte ABD’de Mustafa Öz sadece kardiyoloji alanında kendisini geliştirmedi. Aynı zamanda da bir insanın istediği zaman neler başarabileceğini gösterdi. Mehmet Öz‘ün hayatı boyunca rol modeli de Mustafa Öz oldu. Harvard Üniversitesi‘nden mezun olduktan sonra Mehmet Öz, MBA derecesini The Wharton School‘dan aldı. Ardından MD derecesini Pennsylvania Üniversitesi Tıp Fakültesi‘nden aldı. Tıp eğitimi sırasında kardiyoloji ve özellikle minimal invaziv cerrahide uzmanlaştı. Böylelikle kamera ve ince el aletleri kullanarak cerrahi operasyonlar yapmada önemli deneyimler kazandı. 

Kardiyoloji Alanında Mehmet Öz

Mehmet Öz‘ün klinik uzmanlık alanları içinde minimal invasif kalp cerrahisi önemli bir yere sahipti. Laparoskopik cerrahinin bir parçası olan bu alanda hekimler, büyük kesitler yapmadan operasyonu tamamlama becerisine sahiptir. Bu sayede hastanın vücudunda büyük ameliyat izleri oluşmaz. Ayrıca hastanın iyileşme süreci kısalır. Minimal invasif kalp cerrahisinin yanı sıra Mehmet Öz, kalp kapakçığı ve aort cerrahisi, kalp nakli, mekanik kalp yardımcılığı ve koroner baypas alanlarında da uzmanlaştı. Diğer taraftan, Dr. Öz‘ün mesleki kariyerinin ilk yıllarında sağlık alanında çeşitli önyargılar oldukça güçlüydü. Sözde dini birtakım gerekçelerle kan nakli konusuna onay vermeyen bazı akımlar çok etkiliydi. Ve bu nedenle can kayıpları yaşanıyordu. Bu durum hem Mustafa Öz, hem de Mehmet Öz‘ün alternatif tedavi seçenekleri üzerinde düşünmelerinde etkili oldu. Nitekim Öz‘lere göre alternatif tedavi yöntemleri pek çok alanda önyargıların kurbanı olmadan hayat kurtarmayı sağlayabilirdi. Bu nedenle meslek hayatı boyunca Dr. Öz, alternatif tedavi yöntemlerini modern yöntemlerle nasıl birleştirebileceğinin yollarını aradı. 

Dr. Öz‘e göre alternatif tedavi yöntemleri, iyileşme süreçlerinin bazı unsurlarını hızlandırıyordu. Bu yöntemlerde esas amaç, kişinin sağlıklı bir yaşam sürdürmesini sağlamaktı. Bunun için de öncelikle sağlıklı beslenmek gerekiyordu. Bununla birlikte sağlıklı yaşam sadece gıda seçimiyle ilgili bir konu değildi. Kişinin tüm yaşam tarzını gözden geçirmesi gerekiyordu. Çünkü yediklerimizin yanı sıra yaşam şeklimiz de sağlığımız üzerinde etkiliydi. Dr. Öz‘ün bu konularla ilgilenmeye başladığı yıllarda ABD’de sağlık harcamaları her geçen yıl artıyordu. Bu süreçte ilaç sanayisi yüksek cirolar elde ediyordu. Ancak henüz kanserle ve diğer kronik hastalıklarla baş etmede etkin bir ilaç veya yöntem geliştirilememişti. Kardiyoloji alanında kazandığı deneyimler sayesinde Dr. Öz, sağlıklı yaşamanın tedavi süreçlerinden daha önemli olduğunu görmüştü. Nitekim başta kanser olmak üzere tüm ölümcül hastalıklarla baş etmede alternatif tedavi yöntemleri büyük başarılar sağlayabilirdi. Bu konulardaki görüşlerini medyada paylaştıkça tüm dünyanın ilgisini çeken bir kardiyolog olmaya başladı. 

Medya Dünyasında Mehmet Öz

1994 yılında Mehmet Öz, New York Presbyterian Hastanesi Kardiyovasküler Enstitüsü‘nde Bütünleştirici Tıp Programı‘nı kurdu. Böylelikle modern yöntemler ile alternatif yöntemleri birleştirme konusundaki çalışmaları kurumsal bir nitelik kazandı. Bu çalışmalardan elde ettiği başarılar sayesinde 1996 yılında “yılın Türk-Amerikalısı” seçildi. Diğer taraftan 1998 yılında eşi Lisa Öz ve Ron Arias ile birlikte Healing from the Heart (Kalpten Şifa) kitabını yazdı. Kitabın alt başlığı A Leading Surgeon Combines Eastern and Western Traditions to Create the Medic of the Future ismini taşıyordu. Yani Önde Gelen Bir Cerrah Geleceğin Doktorunu Yaratmak İçin Doğu ve Batı Geleneklerini Birleştiriyor. Bu kitap bilim çevrelerinde büyük heyecan yarattı. Üstelik Mehmet Öz‘ün medya dünyasında daha fazla öne çıkmasını sağladı. Ayrıca Second Opinion with Dr. Oz ve The Opah Winfrey Show programları Mehmet Öz ismini dünya medyasında gündemin üst sıralarına taşıdı. Özellikle televizyonculuk alanında Mehmet Öz, birbirinden önemli başarılara imza attı. 

Meslek hayatı boyunca Prof. Dr. Mehmet Öz sadece bilim çevrelerinin takip ettiği bir isim olmadı. Aynı zamanda da medya dünyasının odağındaki isimlerden biri oldu. Kardiyoloji alanındaki deneyimlerini ve sağlıklı yaşamla ilgili görüşlerini çeşitli zamanlarda televizyon ekranlarından paylaştı. Fakat bu konudaki en önemli dönüm noktasını ünlü televizyon sunucusu Oprah Winfrey‘in programında yaptığı açıklamalarla yaşadı. Çünkü Winfrey‘in programına katıldıktan sonra Dr. Öz için kariyerinde yeni bir dönem başladı. Nitekim Dr. Öz‘ün karizmatik kişiliği, keskin zekası ve ikna kabiliyeti çok güçlüydü. Bu durum televizyonculuk alanında dikkatleri çekmesini sağladı. Böylelikle Dr. Öz, The Oprah Winfrey Show‘da düzenli olarak yer almaya başladı. Ayrıca radyo programı Oprah & Friends‘e de katıldı. Oprah Winfrey, Dr. Öz için “Amerika’nın doktoru” tanımlamasını yapmıştı. Bu tanımlama çok ilgi gördü. Bu nedenle sonraki süreçte Mehmet Öz ile adeta bütünleşti. Daha sonra Mehmet Öz, haber programları ve özellikle talk showlarda konuk olarak yer aldı. 

Mehmet Öz ve The Dr. Oz Show

Prof. Dr. Mehmet Öz zaman içinde o kadar yüksek bir popülarite elde etti ki, Oprah Winfrey ona birlikte program yapmayı teklif etti. Böylelikle 2009 yılında başlayan The Dr. Oz Show, sabah kuşağında en yüksek reytingleri almaya başladı. Bu sayede Mehmet Öz art arda üç kez Emmy Ödülü kazandı. Programlarında birbirinden önemli isimleri de misafir etti. Örneğin Amerikalı oyuncu Charlie Sheen, basketbolcu Magic Johnson, müzisyen Quincy Jones gibi farklı alanlarda usta isimler konukları arasında yer aldı. Bu dönemde Mehmet Öz aynı zamanda da Columbia Üniversitesi‘nde cerrahi profesörlüğü yapıyordu. Ve bölümün başkan yardımcısıydı. Akademik görevlerinden arta kalan zamanlarında çeşitli yayın organlarında sağlık gündemiyle ilgili yazılar yazdı. Özellikle Esquire ve benzeri dergiler için yazdığı yazıları daha sonra You (Sen) başlıklı kitap dizilerinde bir araya getirdi. Ardından kendi dergisini çıkardı. Böylelikle dergicilik alanında da önemli bir başarıya imza attı. 

Sağlık odaklı televizyon programı The Dr. Oz Show‘da Mehmet Öz, milyonlarca insanın hayatına dokundu. Nitekim tamamlayıcı tıbbi tedavi yöntemlerini renkli üslubuyla anlatırken insanlara yeni yaşam şekilleri önerdi. Fakat programlarında gıda takviyesi ve benzeri ürünlerin tanıtımına temkinli yaklaştı. Dahası ürün tavsiyesinde bulunurken ürünlerin pazarlamasını yapmadı. Bunu yapmak yerine Ür-Ge süreçlerini teşvik etti. Başta kalp hastalıkları olmak üzere çeşitli hastalıkların tedavisinde gıda takviyeleri faydalı olabilirdi. Ancak ürün geliştirme süreçlerinin ilerlemesi ve süreçlerin bilimsel yöntemlerle incelenmesi gerekiyordu. Bunun yanı sıra ürünlerin güvenilirliği konusunda denetim mekanizmalarının önemine de işaret etti. 2011 yılında Mehmet Öz, dünyaca ünlü ekonomi dergisi Forbes tarafından “yılın en etkili 3. kişisi” seçildi. Ayrıca Hippocrates Magazin Dergisi tarafından “yılın doktoru” unvanına layık görüldü. Diğer taraftan Healthy Living Magazine Dergisi Dr. Öz‘ü “milenyumun iyileştiricisi” ilan etti. 1985 yılında Dr. Öz, bir aile partisinde tanıştığı Lisa ile evlendi. Sonraki süreçte Lisa Öz, Mehmet Öz‘ün en yakın destekçisi oldu. 

Tüm okurlarımızın her gününün bir başarı hikayesi ile geçmesini diliyoruz… 

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir