Narsistik kişilik bozukluğu nedir?

Çevrenizde dikkatleri sürekli üzerine çekmek isteyen, herkesten her zaman ilgi ve hayranlık bekleyen, kendini her konuda yetenekli ve üstün gören birileri varsa, bu kişilerle iletişim kurmada ve birlikte çalışmada ciddi zorluklar çekebilirsiniz. Psikolojide narsistik kişilik bozukluğu olarak tanımlanan bu durum, hayatın pek çok alanında çeşitli sorunlara yol açar. Narsistik kişilik bozukluğuna sahip kişilerle çalışmak, yaşamak ve iletişim kurmak çok zor olduğu için bu gibi durumlarda nasıl davranmak gerektiği öteden beri merak konusudur. Bu bağlamda internet kullanıcıları arama motorları üzerinden “Narsizm nedir?”, “Narsistik kişilik bozukluğu nedir?”, “Narsist kişilik nedir?” gibi soruların cevaplarını öğrenmek ister. Narsistik kişilik bozukluğu ile baş etme yöntemlerini bilmek, bu kişilerle ilişkilerimizi daha düzgün şekilde sürdürmemize büyük katkı sağlar. Ofix Blog‘da bu haftaki sağlık köşemizde, narsistik kişilik bozukluğu konusunu ele alacağız. Narsizmle ve narsist kişilikle mücadelede en etkili yöntemleri ve davranış şekillerini bu blog yazımızda bulabilirsiniz. 

Narsizm nedir?

Narsist sözcüğünün kökeni, Grek mitolojisindeki Narkissos‘tan geliyor. Efsaneye göre Narkissos, nehir suyuna yansıyan görüntüsünden çok etkilenir ve kendisine aşık olur. O kadar ki, yemeden içmeden kesilir ve tüm zamanını nehir suyunda kendisini izleyerek geçirmeye başlar. Bedeni bu duruma daha fazla dayanamayınca hayatını kaybeder. Cansız bedeni nehir kenarında açan nergis çiçeklerine dönüşür. Bu efsaneden hareketle modern psikolojide narsizm, kişinin kendisine yönelik aşırı ilgi ve hayranlığı şeklinde tanımlanır. Narsizm nedeniyle kişi kendisini aşırı yücelttiği için bir taraftan kendisiyle, bir taraftan da çevresiyle sağlıksız ilişkiler kurar. Kendisini ve çevresini algılama şekli bozuk olduğu için hayatının her alanında çeşitli davranış bozukluklarına sahiptir. Tevazu, hoşgörü, merhamet gibi kavramlar narsizmde hiçbir şey ifade etmez. Bunların yerine kibir, hırs, bencillik gibi kavramlar narsizmi açıklayan temel kavramlardır. Narsist belirtileri gösteren kişiler her konuda ve her zaman alkışlanmak ister. Bu nedenle narsistler sosyal çevrelerinde sürekli uyum sorunu yaşarlar. 

Aslına bakarsanız her insanda kendilik sevgisi ve özgüven olması gerekir. Çünkü kişinin kendisiyle ve çevresiyle ilişkisinde bu kavramlar bir ölçüde gerekli ve faydalıdır. Kişinin kendilik sevgisinden yoksun olması, yaptığı işlerden mutluluk duymasını engeller. Böyle bir durumda kişi, yeni ve yaratıcı işler gerçekleştirmek istemez. Özgüven de yine kişinin kurduğu ilişkileri sağlıklı şekilde sürdürmesini sağlar. Özgüven eksikliği durumunda kişi sahip olduğu doğal yetenekleri açığa çıkartmak istemez. Ayrıca yeni şeyler öğrenmeye, kendisini geliştirmeye mesafeli bakar. Kendilik sevgisi ve özgüven aslında kişinin hayatta kalma, başarılı ve mutlu olma isteğini güçlendirir. Ne var ki narsizmde kendilik sevgisi ve özgüvenin aşırı abartılı bir çeşidi mevcuttur. Bu nedenle kişi kendisi hakkında büyük bir kibre sahiptir. Narsizmde kişi gerçek anlamda sadece kendisini sever ve sadece kendisine saygı duyar. Başkalarına gösterdiği sevgi ve saygı aslında kabul görme ihtiyacının bir yansımasıdır. Çevresine gösterdiği yakınlığın esas nedeni, onlar tarafından sevildiğini ve sayıldığını görme ihtiyacıdır. 

Narsistik kişilik bozukluğu nedir?

Psikoloji literatüründe narsistik kişilik bozukluğu kısaca kişinin benmerkezci düşünce şekliyle idealize ettiği kendi kişiliğine olan üstün hayranlık duygusudur. Literatürde daha az kullanılan bir diğer ifadesiyle narsisistik kişilik bozukluğu, bu üstün hayranlık duygusuyla tanımlanır. Narsist kişilik özellikleri gelişiminde farklı pek çok etkenden bahsetmek mümkündür. Nitekim kişilik gelişiminde biyolojik ve genetik faktörler ile sosyal çevrenin etkisi büyüktür. İçine doğduğu aile ve toplum yapısı, ekonomik durum, sosyal statü ve benzeri pek çok faktör narsistik kişilik bozukluğu gelişiminde az ya da çok rol oynar. Kişilik, küçük yaşlardan itibaren farklı unsurlarla şekil kazanır. Narsistik kişilik bozukluğuna sahip insanlarda küçük yaşlardan itibaren kibre dayalı davranış biçimleri gelişmeye başlar. Dolayısıyla narsist kişilik bozukluğu belirtileri içinde en önemlisi kibirdir. Narsist kişilik sahibi insanlar en basit ve sıradan konularda bile kendileriyle övünürler. Çünkü her zaman ve herkes tarafından takdir edilmek isterler. Bu takdiri görmediklerinde saldırgan davranışlarda bulunabilirler. 

Bu bakımdan, narsistik kişilik bozukluğu gizli narsistik kişilik bozukluğu şeklinde olabileceği gibi, agresif narsistik kişilik bozukluğu şeklinde de olabilir. Bunlardan gizli narsistik kişilik bozukluğu, kişinin kendisiyle kurduğu ilişkiyle sınırlı kalan ve sosyal çevresine pek zarar vermeyen kişilik bozukluğudur. Gizli narsistik kişilik bozukluğuna sahip insanlar, özellikle yaratıcılık gerektiren işlerde başarılı olabilirler. Kendilerine olan aşırı özgüvenleri sayesinde yeni fikirler, tasarımlar, projeler geliştirebilirler. Ancak başka kişilerle birlikte yapmaları gereken işlerde çeşitli uyum sorunları yaşarlar. Agresif narsistik kişilik bozukluğuna sahip insanlar ise çevrelerinden bekledikleri ilgiyi göremediklerinde herkese ve her şeye saldırmaya başlar. Bu özelliklerini iyi bilmeyenler, onların iyi bir lider olabileceğini düşünebilir. Fakat agresif narsistik kişilik bozukluğu iyi bir liderde olması gereken özelliklerin herhangi birine sahip olmalarını engeller. Nitekim iletişim kurma, ikna etme, ekip ruhu yaratma ve diğer liderlik özelliklerinden hiçbirine sahip olamazlar. Pasif agresif narsistik kişilik bozukluğunda ise kişi çevresine tümüyle kayıtsız kalır. 

Narsistik kişilik bozukluğu nasıl anlaşılır?

Hayatın her alanında narsistik kişilik bozukluğunun etkilerini görmek mümkündür. Çünkü bu bozukluk şu ya da bu şekilde pek çok soruna yol açar. Bu nedenle internet kullanıcıları, arama motorları üzerinden narsistik kişilik özelliklerini öğrenmek ister. Nitekim bu konuda internette pek çok makale ve blog yazısı bulmak mümkündür. Blogspot gibi platformlarda narsistik kişilik bozukluğu hakkında pek çok blog mevcuttur. Narsistik kişilik bozukluğunu anlamak için öncelikle kişinin davranışlarını gözlemlemek gerekir. Çünkü bu bozukluk, kişinin çevresiyle olan ilişkisinde önemli ipuçları verir. Narsistler, başkalarının duygu ve düşüncelerine karşı en küçük bir ilgi ve saygı göstermezler. Herkesten hep daha iyi ve daha üstün olduklarını düşünürler. Başkalarından öğrenebilecekleri hiçbir şeyleri olmadığına inanırlar. Kendilerini her konuda ve her zaman örnek kişi olarak görürler. Üstelik kendilerini örnek almak istemeyenlere karşı hınç duygusu beslerler. Kendileri dışında herkes, her konuda daima beceriksiz ve bilgisizdir. Bu nedenle herkes hakkında küçümseyici ifadeleri kolayca sarf ederler. 

Psikoloji literatüründe “hastalıklı narsist” olarak tanımlanan kişiler, kendilerinden başka hiçbir şeye değer vermezler. Bunun sonucu olarak bu kişilerde utanma veya küçük düşme duygusu yoktur. Çevrelerine karşı aşırı kibirli davranışları için herhangi bir somut nedene de ihtiyaçları yoktur. Bu kişilerin sahip olduğu obsesif narsistik bozukluk, kendilerini doğuştan lider görmelerine yol açar. Bunun sonucunda iş hayatında en üst kademede kendilerinden başkasını görmeye kesinlikle tahammül edemezler. Onların gözünde en tepede kendilerinin olması, tüm işlerin düzgün şekilde gerçekleşmesinin temel koşuludur. Aksi durumda tüm işler aksar. Çünkü kimsenin onlar olmadan hiçbir işi beceremeyeceğine inanırlar. Şirket kuralları, onlar tarafından konulmuşsa değerli ve zorunludur. Fakat başkaları tarafından konulmuşsa mutlaka yanlış ve zararlıdır. Obsesif narsistik bozuklukta kişi, üstleriyle iktidar mücadelesine girmekten hiç çekinmez. Bununla birlikte, aynı işte uzun süre çalışmayı başaramazlar. Bu kişilerin çok sık iş değiştirmelerinin esas nedeni, sahip oldukları kişilik bozukluğunun sürekli yükselme isteği yaratmasıdır. 

Narsistik kişilik bozukluğu olan insanlarla nasıl iletişim kurmak gerekir?

Bu blog yazımızda kısaca özetlemeye çalıştığımız narsistik kişilik bozukluğu gerçekten de ciddi bir psikolojik hastalıktır. Üstelik kesin tedavisi de halihazırda yoktur. Narsistik kişilik bozukluğunu tedaviye dönük süreçlerde esas amaç, hastanın kendisine ve çevresine verdiği zararları azaltmaktır. Bununla birlikte, kişinin kendisini özel ve değerli hissetmesini ifade eden özsevgi ve özsaygı kavramları farklıdır. Ve bunları narsistik kişilik bozukluğu ile karıştırmamak gerekir. Nitekim özsevgi ve özsaygı, kişilik gelişiminde gerekli ve faydalıdır. Çünkü bu kavramlar, kişinin özgüvenini yükseltir, sorun çözme becerisini geliştirir. Özellikle iş hayatında hedeflerine ulaşma motivasyonunu arttırır. Oysa narsistler, kendilerinin dışındaki her şeye karşı ilgilerini ve sevgilerini yitirirler. Bu kişilerde empati yeteneği yoktur. Özsevgisi ve özsaygısı olan sağlıklı bireyler, yüksek bir iletişim ve empati yeteneğine sahiptir. Kendilerine yapılan her eleştiriyi saygıyla karşılamayı bilirler. Narsistik kişilik bozukluğunda ise en küçük bir eleştiriye dahi kesinlikle tahammül yoktur. Bu nedenle bu kişilerin her alanda başarı düzeyleri zayıftır. 

Yukarıda kısaca ele aldığımız narsistik kişilik bozukluğu, etki ve sonuçları itibariyle büyük bir psikolojik hastalıktır. Durum böylesine vahim olduğu için narsistik kişilik bozukluğu olanlarla doğru iletişim şekilleri merak konusudur. Blog yazımızın bu kısmında, narsistlerle iletişim kurarken nelere dikkat etmemiz gerektiği hakkında bazı noktalara kısaca temas edeceğiz. Bununla birlikte, burada paylaşacağımız yöntemler her zaman ve her durumda başarılı sonuçlar verecek değildir. Çünkü narsistik kişilik bozukluğunun sınırlarını çizmek zordur. Buna bağlı olarak doğru davranış yöntemleri bazı durumlarda yetersiz kalır. Fakat yine de bu yöntemler, ileride oluşabilecek daha büyük kayıpları önlemeye yardımcı olur. Diğer taraftan, burada paylaşacağımız yöntemler daha çok iş hayatıyla ilgilidir. Hayatın diğer alanlarında narsistik kişilik bozukluğu ile baş etmek için farklı yöntemlerden yararlanmak gerekebilir. Biz bu blog yazımızda konuyu iş hayatı özelinde ele alacağız. Aile hayatı, cinsellik ve diğer alanlarda narsistik kişilik bozukluğu ile mücadele konusunda çeşitli kurumların psikolojik destek birimlerinden yardım alabilirsiniz. 

Sınırlarınızı kesin olarak çizmelisiniz.

Narsistik kişilik bozukluğu ile mücadelede ilk olarak sınır çizme yöntemini uygulayabilirsiniz. Nitekim şirketinizde iyi bir yönetim organizasyonu varsa, aslında kimin hangi işi nasıl yapacağı bellidir. Yetki ve sorumluluklarını aşanlar, başkalarının işlerine müdahale edenler şirket içi denetim mekanizmalarıyla kontrol altına alınır. Fakat şirketinizde iyi bir yönetim organizasyonu yoksa, narsistik kişilik bozukluğu olanlar her konuya burunlarını sokmak isteyecektir. O kadar ki, sizin için en basit ve sıradan bir işte bile size üstünlük taslamak için dakikalarca konuşabilirler. Hatta yetkileri olmadığı halde sizi yönetmeye kalkışabilirler. Dahası, özel eşyalarınızı izniniz olmadan kullanabilirler. Bu tür durumlara fırsat vermemek için, narsistik kişilik bozukluğunu fark ettiğiniz insanlara karşı sınırlarınızı kesin olarak çizmelisiniz. Bu sayede ileride maruz kalabileceğiniz birçok sorunu henüz baştan önlemede avantaj elde edersiniz. Sınırlarınızı geniş tutmanız durumunda avantaj onlara geçer. Üstelik, işlerinize yaptıkları müdahalelerin size yararlı olacağına bile sizi inandırabilirler. Sınırlarınızı kesin şekilde çizerseniz bu tür durumlardan kendinizi korumanız mümkündür. 

Narsistik kişilik bozukluğuna sahip bir kişi, işlerinize tümüyle hayal ürünü gerekçelerle bile müdahale etmek istemiş olabilir. Böyle bir durumla karşılaşırsanız, herhangi bir tartışmaya girmeden konuyu hızlıca kapatmalı, kendi işinizle ilgilenmelisiniz. Ofiste kavga yapmanız durumunda bundan siz de zarar görürsünüz. Yapacağınız tartışmalar onun etki alanına girmenize yol açar. Ki bu da istediği sonuçları almasını kolaylaştırır. Durumun tekrarı halinde konu hakkında yöneticinizle görüşebilirsiniz. Bu sayede sorunun tekrarını önlemek için şirket içi denetim mekanizmaları devreye girer. Yine de tekrarla karşılaşırsanız, durum artık sizinle ilgili şahsi bir konu olmaktan çıkar. O kişi ile yönetim arasındaki bir sorun haline gelir. Sınırlarınızı kesin olarak çizerseniz, kendi egosunu tatmin etmek için sizi kullanamayacağını daha kolay anlar. Fakat sınır çizmede zayıf kalırsanız, müdahale alanları hızla genişlemeye başlar. Hatta bir süre sonra tahammülü imkansız bir hal alır. Sürecin sonunda kendinizi istifa etmek ve iş değiştirmek zorunda hissedebilirsiniz. 

Eleştiriden kaçınmalısınız.

Narsistlere yapılan her eleştiri, onların gözünde kişiliklerine yönelik bir saldırıdır. Bu nedenle eleştiriye karşı tahammülleri kesinlikle yoktur. Kibirli davranışlarına yönelik yapacağınız eleştiriler, savunma mekanizmaları içinde yansıtma mekanizmasıyla size geri yansır. Başka bir deyişle bu eleştiriler, onların gözünde aslında sizin zayıflık ve acziyetinizin bir ifadesi olacaktır. Böylelikle kıskanıldıklarını düşünecekler ve üzerinize daha fazla geleceklerdir. Yani sizi zayıf ve aciz düşürmeye çalışacaklardır. Bu tür durumlarda yalan söylemek, uydurma gerekçeler üretmek, gerçekleri çarpıtmak en sık başvurdukları yöntemlerdir. Dolayısıyla narsistik kişilik bozukluğu ile baş ederken eleştiriden kesinlikle kaçınmalısınız. Düşüncelerinizi eleştiri şeklinde değil, bilgi alışverişi şeklinde ifade etmelisiniz. Unutmayın ki, onlara mantıklı gerekçeler sunup çelişkilerini göstermek, hatalarını kabul etmelerini sağlamayacaktır. Çünkü onlar kendilerini kandırmak ve yalnızca inanmak istedikleri şeylere inanmak konusunda uzmandırlar. Bu konuda hiçbir sınır tanımazlar. Bu nedenle eleştirileriniz, size besleyecekleri hınç duygusunu arttıracaktır. Eleştiriyle üzerlerine giderseniz daha büyük sorunlarla karşılaşabilirsiniz. 

Davranış değişikliğine zorlamamalısınız.

Narsistik kişilik bozukluğu nedeniyle kişi kendisine üstün bir hayranlık duygusuyla bağlıdır. Bu nedenle davranışlarını değiştirmek istemez. Böyle bir kişiyi davranış değişikliğine zorlamanız, o kişi için bir varoluş mücadelesi haline gelir. Eğer sınırlarınızı kesin olarak çizer ve eleştiriden kaçınırsanız, aslında narsistik kişilik bozukluğu ile mücadelede önemli kazanımlar elde edersiniz. Şunu unutmayın ki, narsistik kişilik bozukluğunun kesin tedavisi henüz mümkün değildir. Bu nedenle işleri daha zor bir noktaya taşımamak için çok dikkatli olmanız gerekir. Bu dikkati özellikle birlikte yapmanız gereken işler sırasında göstermelisiniz. Değişime karşı yüksek bir direnç geliştiren bu kişileri davranış değişikliğine zorlarsanız sorunların boyutu artar. Farklı konularda ve sürekli çatışmaya başlayan kişiler işyerinde huzursuzluk yaratır. Bu tür işyerlerinde iş barışını korumak çok zordur. Durum daha vahim bir noktaya gelirse narsistlerin mobbing başlatması bile mümkündür. Narsistik kişilik bozukluğu ile mücadelede gereken hassasiyeti gösterirseniz hem siz, hem de şirketiniz kazanır. Yöneticilerinizin nezdinde itibarınız da artar. 

Övgü ve takdir cümleleri kullanmamalısınız.

Narsistik kişilik bozukluğu olan kişilerle doğru iletişim şekillerinden biri de övgü ve takdir cümlelerinden kaçınmaktır. Aslına bakarsanız iş hayatında övgü ve takdir cümleleri gerekli ve faydalıdır. Çünkü çalışanların işe karşı ilgi ve motivasyonlarını arttırır, özgüvenlerini güçlendirir. Bu sayede yapılan işlerde başarı ve kalite düzeyi artar. Aynı zamanda da yaratıcılık daha güçlü hale gelir. Ne var ki narsistik kişilik bozukluğu söz konusu olduğunda durum değişir. Nitekim övgü ve takdir cümleleri bu kişiler için benzersiz bir haz kaynağıdır. Çünkü kendi sözde eşsiz kişiliklerinin onaylandığını gösterir. Onlara övgü ve takdir cümleleriyle yaklaşmanız, sahip oldukları kibrin artmasına neden olur. Bunun sonucunda sizi kendi egolarını tatmin etmek için daha fazla kullanmak isterler. Bu tür durumlarda size karşı gösterecekleri ilgiye karşı tetikte olmalısınız. Çünkü bu ilgi aslında kendilerinin ilgi görme ihtiyacının bir yansımasıdır. Dolayısıyla narsistler için övgü ve takdir cümleleri kullanmazsanız sizinle daha az ilgilenmelerini sağlarsınız. 

Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz… 

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir