Ofiste Mutlu Olma Teknikleri

Merhaba sevgili beyaz yakalılar, 2018 yılının son Cuma gününde Ofixboy kardeşiniz olarak yine harika bir içerikle karşınızdayım. Büyük büyük atalarımız ne demiş, nasıl başlarsan öyle gider! 2018 yılını nasıl geçirdiniz, bilemem ama önümüzdeki yıllarda ofiste nasıl mutlu olabileceğinizi söyleyebilirim. Bugünkü yazımda sizlere, uzun yıllardır uyguladığım ve faydalarını gördüğüm birkaç öneride bulunacağım. Ofiste mutlu olma teknikleri işte huzurlarınızda… 

Yaptığınız işin sizin için bir anlamı olmalı. 

1983 yılında Steve Jobs, gelecekte Apple‘ın CEO’su olacak olan John Sculley‘e PepsiCo‘daki işini bırakması için şu soruyu sormuş: “Ömrünün sonuna kadar şekerli su mu satmak istiyorsun, yoksa dünyayı değiştirmek mi?” Bu sorunun neden bu kadar etkili olduğu aşikar! Ne kadar hırslı ve çalışkan olursanız olun, yaptığınız işin sizin için bir anlamı yoksa ofiste hiçbir zaman mutlu olamazsınız. Yaptığınız iş ne olursa olsun, bu işin sizin için bir anlamı olmasını sağlayın. Gün içinde yaptığınız ve hiçbir anlamı olmadığını düşündüğünüz birçok işi sizin için anlamlı hale getirebilirsiniz. Ki böyle bir mutluluk sizi çok daha fazla motive edecektir. 

Ofisinizi yuvaya dönüştürmelisiniz. 

Gün içinde zamanınızın büyük bir kısmı ofiste geçiyor. Ofiste kendinizi rahat hissetmeniz çok önemli. Bunu yapmak için kullandığınız ofis masası ve bulunduğunuz ortamı şirket yönetiminizin izin verdiği ölçüde kişiselleştirebilirsiniz. Sevdiğiniz defterler, kalemler, aile fotoğraflarınız ve kişisel eşyalarınızla ofisinizi yuvaya dönüştürebilirsiniz. Bu sayede ofisinizi ve yaptığınız işi daha değerli görür, ofiste vakit geçirmekten aldığınız keyfi arttırabilirsiniz. 

Kendinize “ofis kankası” bulmalısınız. 

Ofise her ne kadar sohbet etmeye, geyik yapmaya gitmesek de sosyalleşmek insan doğası gereği kaçınılmaz. Ofiste bir şeyleri paylaşabileceğiniz bir yakın arkadaşınızın olması, işinizi çok daha keyifli hale getirecektir. Ofis kankaları sayesinde çalışanların işlerini çok daha eğlenceli ve tatminkar şekilde tamamladıkları bilinen bir gerçek. Kankanızla aynı ofiste çalışmanız biraz ütopik olsa da kendinize bir ofis kankası bulmanız gayet olası bir durum. 

Gülümsemeyi ihmal etmemelisiniz.

Bu bana çok ilginç gelen, ama bir o kadar da doğru bir madde. İçinizden gelmese bile, kendinizi gülümsemeye zorladığınızda bu hareket beyninize mutlu olma sinyalleri gönderiyor. Hani “Para parayı çeker!” diye bir söz vardır ya, aynen o şekilde, gülümseme gülümsemeyi çekiyor. Ayrıca mutluluk bulaşıcı olduğu için siz iş arkadaşınıza gülümseyerek yaklaştığınızda, o da yüzde 99 size aynı ifadeyle geri dönecektir.

Özel hayatınızdaki sorunları evde bırakmalısınız. 

Özel hayatımızda bir sorun olduğunda, duygusal olarak çok inişli-çıkışlı bir ruh haline bürünüyoruz ve kendimizi çok daha stresli hissediyoruz. Stres altında yapılan işler hiç bitmeyecekmiş gibi görünür. Sürekli saate bakar, bir an önce mesaimizin bitmesini isteriz. Gerekçesi ne olursa olsun, özel hayatınızdaki sorunları işe getirmemelisiniz. Hatta bana sorarsanız, çalışmak en güzel terapidir. Kendinizi en üzgün hissettiğiniz anlarda işinize odaklanırsanız, işinizde elde edeceğiniz başarılar özel hayatınızda da sizi mutlu edecektir. 

Tüm okurlarımın yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum. 

Ofixboy…

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir