Ofix Bu Yıl Da Hayat Kurtardı

Merhaba sevgili beyaz yakalılar, biliyorum bugün benden bir Sevgililer Günü blogu bekliyorsunuz. Tüm okurlarımın Sevgililer Günü kutlu olsun. Fakat bu haftaki blogumda, benim sevgili şirketim Ofix‘in 13 Şubat Perşembe günü düzenlediği kan bağışı etkinliğinden bahsetmek istiyorum. Geçen yıl düzenlediğimiz Ofix Kan Bağışlıyor etkinliğimizi bu yıl bir kez daha gerçekleştirdik ve Kızılay‘a güzel bir bağış sağladık. Düzenlediğimiz etkinlik, Kızılay tarafında büyük takdirle karşılandı. Tümüyle gönüllülük esasına dayalı bu tür etkinliklerin Kızılay çalışanlarının şevkini arttırdığını ve yaptıkları işe olan bağlılıklarını güçlendirdiğini gördük.

Acar blogger’ınız Ofixboy kardeşiniz bendeniz, etkinlik sırasında Kızılay yetkilisiyle röportaj yaptım ve konuyla ilgili düşüncelerini sordum, kan ve kök hücre bağışı hakkında çok önemli bilgiler edindim. Bu haftaki blogumda bu röportajı yayınlamak istiyorum.

Merhabalar, öncelikle hoş geldiniz. Ofix Kan Bağışlıyor etkinliğimizin bu yıl ikincisini düzenliyoruz. Konu hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşır mısınız?

Merhabalar, hoş bulduk. Geçen yıl yine tam bu zamanlar şirketiniz güzel bir etkinliğe imza atmıştı. 1 yıl sonra yeniden burada olmak bizim için çok güzel bir durum. Şirketinizin böyle bir etkinlik için planlama yapıp bizimle irtibata geçmesinden çok memnun olduk. Kurumlardan istek gelince biz çok mutlu oluyoruz. Bizim yaptığımız iş tümüyle gönüllülük esasına dayanıyor, sadece gönüllülerden bağış topluyoruz. Kurumlardan istek gelince, biz de işimize daha bir şevkle sarılıyoruz.

Kış aylarında Kızılay’ın stoklarında genel bir düşüş yaşanıyor. Gönüllülerin yaptığı bağışlar düşen stokları dengeleyebiliyor mu?

Kış aylarında artan enfeksiyonlar ve soğuk hava, Kızılay‘a yapılan bağışların düşmesine yol açıyor. Kan verme işi biraz zaman alan bir iş, insanlar soğukta çok fazla beklemek istemeyebiliyor. Soğuk havalarda insanlar işi olmadıkça dışarıya çıkmayı bile pek istemiyor, dışarıda kalma süreleri de kısalıyor. Üstelik, soğuk havada kan verdiğinde daha fazla üşüyeceğini düşünen insanların sayısı da fazla. Gerçi geçici bir üşüme ve tansiyon düşmesi oluşabilmekte. Fakat bunlar hayatı etkileyecek düzeyde değil. Gönüllülerin yaptığı bağışlarla, düşen stokları dengelemeye çalışıyoruz. Mobil kan toplama araçlarımızı şehir meydanlarında konuşlandırıyor ve bağışçıları beklemeye başlıyoruz. Kurumlardan gelen talepler daha fazla bağışçıya ulaşmamızı sağlıyor.

Kan vermek bağışçı için de çok faydalı. Bu faydaları sizden dinleyebilir miyiz?

Kan verdiğiniz anda kemik iliği, yeni kan üretimine başlar. Daha taze, daha genç hücreler üretildiğinde vücut kendisini toparlar. Kan verdikten sonra kendinizi daha dinç hissetmenizin nedeni budur. Düzenli kan bağışında bulunursanız, vücudunuzun kan yapım mekanizmalarını canlı tutar, kemik iliğinizin yağlanmasını önlersiniz. Vücudunuz yeni kan hücreleri ürettikçe dokularınıza daha fazla oksijen taşınır, metabolizmanız düzene girer. Kan vermek ayrıca baş ağrısı, stres, yorgunluk gibi şikayetlere de iyi gelmekte. Gerekli şartlara sahip herkes, 2 ayda bir kan bağışında bulunabilir.

Peki, kök hücre bağışıyla ilgili son durum nedir? Biz geçen yıl duyuru yaptığımızda bu konu çok ilgi çekmiş ve kök hücre bağışında da güzel bir katkı sağlamıştık. Kan bağışı için gelenlerin kök hücre bağışında da bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu çok güzel bir durum. Kök hücre bağışını daha önce Sağlık Bakanlığı düzenliyordu ve bağışlar yalnızca üniversite hastanelerinde yapılıyordu, Kızılay‘ın bu konuda yetkisi yoktu. Bizim buna hazır bir sistemimiz de yoktu. Gerekli altyapı çalışmalarının tamamlanmasından sonra kök hücre bağışı toplama yetkisinin Kızılay‘a verilmesi, bağışlarda ciddi bir artış elde etmemizi sağladı. Geçiş sürecinde Sağlık Bakanlığı bizden, ilk 6 ayda 700 bin kök hücre bağışı toplamamızı istemişti. Oysa biz bu rakama yalnızca 2 ayda ulaştık. Artık tüm mobil kan toplama araçlarında kök hücre bağışı kabul edilebiliyor.

Kan bağışı için gelenlerin kök hücre bağışında da bulunması, toplumumuzda artan farkındalıklarla yakından ilişkili. Ancak yine de henüz istediğimiz düzeyde değiliz. Birçok insan kök hücre bağışının 3 tüp kan vermekle sınırlı olduğunu düşünüyor. Oysa aldığımız kan tüpleri, bağışçının yalnızca sisteme kaydolmasını sağlıyor. Kök hücre nakli bekleyen hastalar içinde bağışçının genetik ikizi bulunduğunda, kendisiyle temasa geçiliyor ve nakil gerçekleştiriliyor. Ne kadar çok bağışçıya ulaşırsak, eşleşme konusunda hastaların şansı o kadar artıyor. Bağışlanan kök hücreler sayesinde örneğin lösemili bir hastayı sağlığına kavuşturmak mümkün. Fakat uygun donörün bulunabilmesi için çok sayıda kök hücre bağışçısına ihtiyaç var.

Bu konuda biz de gerekli yönlendirmeleri yapıyor, kan bağışı için bize başvuranlara kök hücre bağışını anlatıp onları da sisteme dahil etmeye çalışıyoruz. Kızılay olarak birçok alternatifi değerlendirerek etkin bir kampanya sürecini birçok kanaldan yönetiyoruz. Gazete ve televizyonların temsilcileriyle görüşüyor, duyurular yapıyor, sosyal medyadan çağrılar yapıyoruz.

Sizi Ofix’te bir kez daha ağırlamaktan büyük keyif aldık. Umarız kan ve kök hücre bağışı konusunda daha güzel sonuçlar elde edersiniz. Son olarak neler söylemek istersiniz? 

Bu güzel etkinlikten dolayı Ofix ekibine çok teşekkür ederiz. Meydanlardan birkaç günde toplayabileceğimiz bağış miktarını bu etkinlikler sayesinde 1 günde topluyoruz. Etkinliğinizin başka firmalara da örnek olmasını diliyorum. Seneye yine görüşmek üzere…

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir