Okinawalıların Mutluluk ve Uzun Yaşam Sırları

Efendim, bugün günlerden 14 Şubat, öncelikle Sevgililer Günü’nüz kutlu olsun… Böylesine özel bir günde işten güçten bahsetmek olmaz. Ofix Blog’da bugün için çok özel bir konu seçtik. Japonya’nın Okinawa adası, mutlu ve uzun yaşayan insanlarla dolu bir yer. Bu adada yaşayan her 100 kişiden 25’i, 100 yaşının üzerinde. Yaşam kalitelerini değerlendiren mutluluk endekslerinde hep üst sıralarda yer alıyorlar. Hal böyle olunca, Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları hakkında öteden beri pek çok bilimsel inceleme yapılmakta. Ofix Blog’da bugünkü yazımızda, Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları hakkında bazı faydalı bilgiler paylaşacağız.

Hafif ve çok çeşitli besleniyorlar.

Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları hakkında yapılan araştırmalara göre bu adanın insanları, dünyanın diğer coğrafyalarındaki insanlara göre hafif ve çok çeşitli besleniyorlar. Nitekim, yemeklerini küçük tabaklarda yiyorlar, baharatlar ve soslar da dahil olmak üzere 200’ün üzerinde farklı yiyeceği düzenli olarak tüketiyorlar. Günlük tükettikleri yiyecek sayısı 20’nin üzerinde. Bunlardan en az 7’sini sebzeler oluşturuyor. Kırmızıbiber, ıspanak, karnabahar, patlıcan, havuç, patates, baklagiller ve tofu, en sık tükettikleri yiyecekler arasında. Diğer yiyeceklerin büyük bir bölümünü balık çeşitleri ve yöresel yemekler oluşturuyor.

Okinawalıların tuz ve şeker tüketimleri son derece sınırlı. Midelerini tümüyle doldurmuyorlar, sofradan yarı aç yarı tok kalkıyorlar. Besinleri kızartmak gibi bir alışkanlıkları yok. Yüksek ısıda pişirilen yemeklerin besin değeri azalıp içersinde toksik yapılar oluştuğu için kızartma sevmeyen Okinawalılarda obezite, damar sertliği, böbrek yetmezliği veya kalp damar hastalıkları gibi kronik hastalıklar yok denecek kadar az. Kızarmış etle oluşan bunama vakıaları da Okinawa’da neredeyse hiç yok. Gıda maddeleri ile doğal ve sağlıklı bir ilişki kurdukları için kanserojen gıda tüketimi Okinawalılar için söz konusu değil.

Kızartmaların yanı sıra, közlenmiş sebzeler için de benzeri bir durum geçerli. Sebzeleri közlemek istediklerinde, yanmış kısımları kesinlikle tüketmiyorlar, barbekü etler veya karamelize olmuş yiyeceklerden uzak duruyorlar. Sık tükettikleri yiyeceklerden biri olan pirinci fazla pişirmiyorlar, yanmış un mamullerinden uzak duruyorlar. İleri şekerlenme ürünleri denilen gıdalar, Okinawalıların tercih etmediği besinler.

Yeşil çayı sık tüketiyorlar.

Yeşil çay ile uzun yaşam arasında nasıl bir ilişki olduğu konusunda bugüne kadar sayısız inceleme yapıldı. Aslına bakarsanız, bu ikisi arasında zorunlu bir ilişki yok. Fakat, yeşil çay tüketimi diğer unsurlarla birleştiğinde, yaşam süresini uzatan önemli bir etken. Uzakdoğu coğrafyasında yüzlerce yıldır tüketilen ve Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları içinde yer alan yeşil çay, Batının son birkaç yüzyıldır tükettiği ürünler arasında. Ne var ki, Batıda sırf yeşil çay tüketmenin yaşam süresini uzattığı yönünde yanlış bir algı var. Bu algıyı zaman zaman ülkemizde de görmekteyiz.

Okinawa’da yeşil çay, fermente edilmeden kurutuluyor ve kurutulduktan sonra bile aktif bileşenlerini koruyor. Tabii, bölgenin iklim koşulları da yeşil çaya farklı birtakım özellikler kazandırıyor. Okinawalıların tükettiği yeşil çayın florit ve C vitamini oranı yüksek. Bu çayın da katkısıyla, kemikleri ve bağışıklık sistemleri güçleniyor. Yeşil çay ayrıca, kolesterolü kontrol ediyor, kandaki şeker seviyesini düşürüyor, dolaşımı hızlandırıyor ve UV etkisine karşı vücudu koruyor.

Hareketli bir yaşam tarzları var.

En gencinden en yaşlısına kadar Okinawalılar, güne basit birtakım egzersiz hareketleriyle başlıyor. Bu adanın insanları için hareket etmek çok önemli. Uzun süre oturmayı sevmiyorlar, bir yere gidecek olduklarında yürümeyi veya bisiklete binmeyi tercih ediyorlar. Dans etmekten çok hoşlanıyorlar, birlikte eğlenmek onlara keyif ve enerji veriyor. Bir araya geldiklerinde yarışmalar düzenliyorlar, birbirleriyle rekabet etmeyi seviyorlar. Bu sayede, hem mutlu oluyorlar, hem de formda kalmayı başarıyorlar. Ki bu nedenlerle, Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları içinde hareketli yaşam tarzları da yer almakta. 

Okinawalıların kendilerine ait bahçeleri var. Sabah uyandıklarında önce egzersizlerini yapıyorlar, sonra da bahçeleriyle ilgileniyorlar. Ekip biçtikleri sebze ve meyveleri toplayıp gün içinde tüketiyorlar. Ayrıca, birbirlerine yardım etmek de günlük yaşamlarının önemli bir parçası. Birbirlerine son derece bağlı olan Okinawalılar, ekip çalışmasına büyük önem veriyor. Birbirlerini kollamak, Okinawalılar arasında son derece yaygın bir davranış şekli. Bahçelerinde yetişen en güzel ürünleri komşularına sunuyorlar, salgın hastalık veya kuraklığa karşı da birlikte mücadele veriyorlar.

Aidiyet duyguları yüksek.

Okinawalılar bir tür komün hayatı yaşıyor. Fakat, bu komünlerden hiçbiri diğerinden yalıtılmış değil. Kendi akraba çevrelerine bağlı kaldıklarında, tüm ada halkının birbiriyle kenetleneceğini düşünüyorlar. Akraba ilişkilerinden kopuk bir sosyalleşme Okinawalılar için olanaksız. Tam tersine, arkadaşlık ilişkilerini akrabalık ilişkileri kadar değerli görüyorlar, aidiyet duygularını hep yüksek seviyede tutuyorlar. Bu ada halkı için bir şey uğruna kavga etmek, birisine ya da bir şeye zarar vermek son derece anlamsız.

Aidiyet duygularını yükselten unsurlardan biri de günlük yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olan kutlamalar. Nitekim, bu kutlamalar da yine Okinawalıların mutluluk ve uzun yaşam sırları içinde yer alıyor. En önemli kutlamaları doğum günleri. Fakat, bu insanlar için her şey aslında bir kutlama nedeni haline kolayca gelebilmekte. Öyle ki, doğan her gün, tarlada yetişen her domates, yağan her yağmur bir kutlama nedeni. Okinawalılar için her kutlama, yaşanan anı değerli ve anlamlı kılıyor.

Stresten uzak yaşıyorlar.

Okinawalıların yaşamları Batılılara oldukça basit ve sıradan geliyor. Doğal güzelliklerinin yanı sıra bunun için olsa gerek, Okinawa adası Batılılar için gözde bir turizm bölgesi. Sağlıklı beslenen, hareketli bir yaşam tarzına sahip ve sosyal ilişkilere önem veren Okinawalıların yaşamında stres diye bir sorun yok. Bedeni hızlı yıpratan ve kişiyi olduğundan daha yaşlı gösteren stres bu adaya uğramadığı için, 100 yaşını çoktan doldurmuş Okinawalılar Batılı turistlerden daha genç gösteriyor. Ve tabii, strese bağlı olarak gelişen hipertansiyon veya kalp damar hastalıkları Okinawa’ya hiç mi hiç uğramıyor.

Tüm okurlarımıza Okinawalılarınki gibi mutlu ve uzun yaşamlar diliyoruz…

Sevgililer Günü‘nüz kutlu olsun…

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir