Merhaba Ofixboy okurları, nasılsınız? Küçük bir bavulla kaçtığınız yaz tatili iyi geçti mi? Ya da siz de benim gibi tatilin ne anlama geldiğini unutmuş olanlardan mısınız? Yazık bize arkadaşlar… Bize yazık, doğru. Ama tatilini yapmış olanlar, hatta koca bir yaz sezonunu tatilde geçirmiş arkadaşlarımız da var aramızda. Evet, o güzel insanlara; öğrencilere yazıyorum bu yazıyı. Okulunuz başlıyor arkadaşlar. Peki hazır mısınız? Size elden gelen her konuda yardımcı olmayı görev edinen bendeniz, tatil rehavetini atıp okula yeniden adapte olmanın yolları hakkında birtakım öneriler hazırladım. Keşke ben de öğrenciyken bunları bilseydim dediğim önerilerim işte başlıyor…
Okula Yeniden Adapte Olmanın Yolları
1- Uyku düzeni ve kahvaltıyı ihmal etmeyin. Tatil döneminden çalışma dönemine geçmenin en sıkıntılı tarafı, hiç şüphesiz biyolojik saatlerimiz oluyor. İlk günün, o beter Pazartesi sendromunun daha da beter bir hal aldığı tatilden sonraki ilk gününüzün daha iyi geçmesi için bir önceki akşamdan iyi bir uyku çekmenizi şiddetle öneriyorum.
Uykunuzun gelmemesi, vücudunuzun biyolojik saatinize takılıp kalması gibi durumlara karşı alarmınızı birkaç günlük kademeler halinde normalde uyanmanız gereken saate getirmeniz yararlı olacaktır. Hatta alarmınızı çok sevdiğiniz bir şarkıya ayarlarsanız, güne daha da mutlu başlarsınız.
2- Okula erken gidebilirsiniz. Hayatım boyunca bir türlü uygulayamadığım bu taktik, uygulayan arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla oldukça yararlıymış. Okula zamanından yarım saat önce gidin arkadaşlar. Bu taktik, tatilden sonra size farklı gelen okul atmosferine psikolojinizi alıştırmanız ve dersler başladığında daha az darlanmanız için oldukça yararlı.
3- Planlı olmaya çalışmalısınız. Plansız programsız geçen, her gün farklı saatlerde uyanıp kahve içmeye çıktığınız bir yaz tatilinden sonra okuldaki işe güce alışmanız çok zaman alacaktır. Bunu minimize etmek için, Google Calendar gibi uygulamalar kullanıp yalnızca derslerinizi değil, proje saatlerinizi ve kendinize ayırdığınız zaman dilimlerini bile haftalık olarak planlamanızı öneriyorum. Bu planlar, bomboş geçen bir tatilden sonra bir anda başınıza üşüşen dersleri ve projeleri organize etmenize yardımcı olacaktır.
4- Küçük işlerle başlayabilirsiniz. Üçüncü maddede söz ettiğim Google Calendar taktiğini uygularken, bu maddeyi de göz önünde bulundurunuz sevgili öğrenciler. Projeleri ve ödevleri (tabii, son teslim tarihlerini de göz önünde bulundurarak) organize ederken, kısa sürecek ve kafa olarak sizi yormayacak olanları önceliklendirin. Böylece yoğunluğa yumuşak bir geçiş yapar, daha az darlanırsınız.
5- Okul çantanızı hazırlamalısınız. İhtiyaç duyacağınız okul malzemeleri çantanızda hazır olmalı. Böyle yaparsanız, tam veya kısmen de olsa derslere konsantre olmayı başardığınızda “Ay, defterimi unutmuşum!…’’ gibi cümlelerle canınızı sıkmazsınız.
Bonus Madde: Gofret falan… Şaka değil, gerçekten de yanınızda gofret ve çikolata gibi atıştırmalıklar bulundurun arkadaşlar. Unutmayın, biyolojik saatiniz yalnızca uyku düzeninizle alakalı değil, aynı zamanda beslenmenizle de alakalı. Midenizin guruldayacağı bir ders rezilliğini –benim defalarca yaşadığım gibi- yaşamamanız için, çantanızda bir Ülker çikolatalı gofret olur, bir Snickers olur, bir şeyler bulundurmanız oldukça önemli.
Tüm öğrencilere başarılar diliyorum.
Ofixboy…