Uyku apnesi nedir?

Uyku bozuklukları içinde en önemlilerinden biri olan uyku apnesi, her 100 kişiden 4’ünde görülmekte. Uyku sırasında solunum durması olarak tanımlanan uyku apnesi tedavi edilmediğinde ölümle sonuçlanabilen ciddi bir hastalıktır. Uyku apnesi tedavisi geciktirildiğinde hastanın yaşam kalitesi ve iş performansında ciddi düşüşler meydana gelmekte. Uyku sırasında solunumun durması ve şiddetli horlama nedeniyle uyku apnesi, hastanın iyi ve kaliteli bir uykudan mahrum kalmasına yol açıyor. Güne yorgun başlayan uyku apnesi hastaları, gün içinde aşırı sinirlilik, unutkanlık ve uyuklama ihtiyacı hissediyor. Bazı durumlarda hastanın apne cihazı kullanması yeterli olabilirken, bazı durumlarda uyku apnesi ameliyatı gerekebiliyor. Horlamaya bitkisel çözüm adı altında reklamı yapılan ürünler ise uyku apnesine kesin çözüm konusunda çoğu zaman yetersiz kalıyor. Ofix Blog‘da bu haftaki sağlık köşemizde, uyku apnesi hakkında faydalı bilgiler paylaşacağız. Uyku apnesi nedir, belirtileri nelerdir, uyku apnesi çeşitleri nelerdir, diye merak ediyorsanız bu yazımızda çok şey bulabilirsiniz. 

Kısaca Uyku Apnesi

Tıp literatüründe uyku apne sendromu veya kısaca uyku apnesi, uyku sırasında solunumun 10 saniyeden fazla durması ve şiddetli horlama durumu olarak tanımlanmakta. Halk arasında uyku sendromu olarak da bilinen uyku apnesi hastalarında üst solunum yollarının açıklığını sağlayan kaslar gevşediği için hava yolu tıkanır. Buna bağlı olarak hasta, 10 saniyeden uzun süre nefes alamaz. Apne olarak ifade edilen solunum durması durumu, uyku sırasında yüzlerce kez tekrar edebilir. Uyku apnesinde adı geçen apne nedir diye merak ediyorsanız, uyku sırasında solunumun durması durumudur. Apne nedeniyle hastanın vücuduna oksijen giremez. Bu süre içinde vücudundaki oksijen miktarı normal değerin yüzde 20’sine düşer. İleri derecede uyku apne sendromu yaşayan kişilerde bu oran yüzde 20’nin de altına düşebilir. Kandaki karbondioksit miktarının ciddi ölçüde artması tüm metabolizmayı olumsuz etkiler. Farklı doku ve sistemlerden beyne gelen uyarılar sonucunda beyin, solunumun devam etmesi için hastanın aniden ve güçlü bir şekilde nefes almasını sağlar. 

Beyinden gelen uyarıyla birlikte hastada şiddetli bir horlama oluşur. Bu yönüyle horlama ve uyku apnesi, çoğu zaman birbirinin varlığına işaret eder. Uyku apnesi hastalarında solunumun devam edebilmesi için şiddetli bir horlamanın gerçekleşmesi gerekir. Horlamanın farklı nedenleri olsa da uyku apnesi hastalarının horlamasının nedeni aslında aynıdır. Hastanın yaşadığı boğulma hissinden kurtulabilmesi için yüksek miktarda oksijene ihtiyacı vardır. Horlama sırasında vücuda giren oksijenin yetersiz kalması durumunda beyinden gelen uyarılar nedeniyle hasta uykusundan uyanabilir. Uyandığında soluk alıp vermesi düzene gerer. Fakat uykuya daldığında aynı sorunla tekrar karşılaşabilir. Bu nedenle uykuda solunum durması konusunda etkin bir tedavi sürecinin başlatılması gerekir. Bu konuda yetişkinlerin yanı sıra çocuklar için de duyarlı olmak gerekir. Çünkü uykuda apne yetişkinlerin yanı sıra çocuklarda uyku apnesi şeklinde de görülebilir. Uykuda nefes durması sorunu yaşayan çocuklar bu sorunun hiç farkında bile olmayabilir. Bu gibi durumlarda ebeveynlerin göstereceği duyarlılık, uyku apnesinin daha erken aşamalarda tedavi edilmesini sağlayabilir. 

Uyku apnesi belirtileri nelerdir?

Uyku apnesinin en önemli belirtisi şiddetli horlamadır. Horlama ve uykuda apne çoğu zaman birlikte görülür. Apne hastaları uyku sırasında şiddetli horlama yaşadıkları halde bunu çok zor fark edebilirler. Horlama cerrahisi alanında yapılan başvuruların büyük bölümü, eşlerin horlamadan duydukları şikayet sonucunda gerçekleşmekte. Bununla birlikte, bir kişiye uyku apnesi teşhisi konulabilmesi için sadece horlama şikayeti yeterli değildir. Uykuda horlamak bazı durumlarda kişinin uyku hijyeni konusuna yeterince önem vermemesinden kaynaklanabilir. Bu nedenle aşırı horlama tedavisi konusunda farklı çözüm yolları değerlendirilebilir. Bir kişiye uyku apnesi teşhisinin konulabilmesi için uyku apnesi testi yapılmalıdır. Uyku apnesi testi, uyku testi ve horlama testi şeklinde iki farklı testten meydana gelir. Bu testlerin sonuçları değerlendirilerek kişide uyku apnesi olup olmadığına karar verilir. Uyku apnesi testi yaptırmak için hastanelerin kulak burun boğaz veya nöroloji polikliniklerine ya da uyku bozuklukları merkezlerine başvurulabilir. Yapılacak testlerde kişinin uyku sırasında beyin dalgaları, kalp atışları, nefes alıp vermesi incelenir. 

Uyku süresince vücutlarındaki oksijen miktarı azaldığı için burun apnesi veya solunum apnesi hastaları, iyi ve kaliteli bir uykuya sahip olamazlar. Uyku sağlığı bozulduğu için güne yorgun başlarlar. Uykuda apne nedenleri hakkında bilgi sahibi değilseler, yaşadıkları yorgunluğun esas nedenlerini doğru değerlendiremezler. Uyku apnesi kesin çözüm sağlanamaması durumunda sabah yorgunluğu kronik hale gelir. Uyku apnesi bitkisel çözüm yolları hastanın yaşadığı bazı şikayetlere ancak ikincil çözümler getirebilir. Örneğin kendilerini daha zinde hissetmelerine yardımcı olabilir. Ancak apne solunum bozukluğu devam ettiği için kalıcı bir sonuç elde edilemez. Uykuda apne belirtileri bağlamında gün içinde dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, sinirlilik, ağız kuruluğu, boğaz ağrısı şikayetleri yaşayabilirler. Ayrıca dikkat eksikliği, hatırlama güçlüğü, yüksek tansiyon ve kalp ritim bozukluğu da apne belirtileri arasında değerlendirilir. Bu belirtiler nedeniyle hastanın yaşam kalitesi düştüğü gibi, iş performansında da ciddi düşüşler meydana gelir. Yaptıkları işlere yeterince odaklanamayan bu kişilerde dalgınlık sıkça görülür. 

Gün içinde sıkça uyuklama ihtiyacı uyku apnesine işaret edebilir.

Uyku apnesinin en önemli belirtilerinden biri de gün içinde sıkça uyuklama ihtiyacıdır. Gece uykusu sırasında duran solunum nedeniyle iyi ve kaliteli bir uykudan mahrum kalan hasta, gün içinde artan uykusuzluk nedeniyle sık sık uyuklama ihtiyacı hissedebilir. Bu öyle bir ihtiyaçtır ki, iş toplantısı gibi en olmadık yerlerde, hatta trafikte bile görülebilir. Bu gibi durumlarda kişinin uyku apnesinden şüphe etmesi ve “Uyku apnesi nedir?” sorusunu sorması sıkça rastlanan bir durumdur. Gün içinde sıkça uyuklama ihtiyacı hisseden uyku apnesi hastaları, horlamaya oranla bu konudan daha fazla rahatsız olur. Çünkü horladıklarını çoğu zaman fark etmezler. Ancak iş toplantısı sırasında aniden gelen uyuklama ihtiyacı nedeniyle yaşadıkları sorunlar “Uyku apnesi nedir?” konusunda araştırma yapmalarına neden olur. Hastanın hem günlük hayatını, hem de iş hayatını olumsuz etkileyen bu gibi durumlar, pek çok istenmeyen olaya yol açabilir. Hastanın uykusunu kaçırmak adına içeceği çay, kahve ve diğer içecekler, aniden gelen uyuklama ihtiyacına çözüm sunmayabilir. 

Gün içinde sıkça uyuklama ihtiyacı hisseden kişilerin bu sorunu ciddiye alması gerekir. Bu konuda yapılan yanlış değerlendirmeler, uykuda apne hastalığının ilerlemesine yol açar. Bazı hastalarda sık idrara çıkma, uykuda aşırı terleme, hızlı kilo alma, depresyon ve çeşitli davranış bozuklukları gibi belirtiler de oluşabilir. Uyku apnesinin dereceleri arttıkça hastada aşırı sinirlilik hali, yüksek tansiyon ve obezite gibi sağlık sorunları daha sık görülür. Uyku apnesinin ölüme yol açma riski ise yüksek tansiyon hastalarında çok daha yüksektir. Yüksek tansiyon sorunu başlı başına ciddi bir sağlık sorunu olduğu gibi, uyku apnesinden dolayı gece düşen oksijen seviyesine bağlı olarak oluşan kalp ritmi bozuklukları ölümcül sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle apne hastalığı kesinlikle ihmal edilmemesi gereken bir hastalıktır. Gerek görülüyorsa uyku apnesi ameliyatı ile tüm bu şikayetlerden kurtulmak mümkündür. Ameliyatın gerekli olmadığı durumlarda horlama protezi veya uyku apnesi ağızlık kullanımı birçok sorunu kolayca önleyebilir. Ya da uyku apnesi yastığı tercih edilebilir. 

Uyku apnesi çeşitleri nelerdir?

En sık karşılaşılan uyku apnesi çeşitleri 3 grupta incelenmekte; tıkayıcı uyku apnesi, bileşik uyku apnesi ve merkezi uyku apnesi. Uyku apnesi hastalığı ile ilgili yapılan araştırmalara göre apne çeşitleri içinde tıkayıcı uyku apnesi görülme sıklığı yüzde 84 düzeyindedir. Bileşik uyku apnesinin görülme sıklığı yüzde 15 düzeyindeyken, merkezi uyku apnesinin görülme sıklığı ise yüzde 1 düzeyindedir. “Uyku apnesi neden olur?” sorusuna verilecek cevaplar bu apne çeşitlerinden en az biriyle ilgilidir. Hastaya kesin teşhisin konulabilmesi için apne belirtileri tek başına yeterli değildir. Gece apnesi ve apne solunum testleri yapılmadan hastanın yaşadığı apnenin türüne karar verilemez. Hastaya uyku apnesi tedavi merkezleri veya horlama merkezleri içinde yapılacak klinik testlerin ardından teşhis konur. Hangi apne çeşidini yaşamaktaysa buna uygun bir tedavi süreci başlatılır. Bu bağlamda en fazla merak edilen konular arasında uyku testi fiyatları gelir. Uyku apnesi için test fiyatları merkezin bulunduğu lokasyona ve sağlanan hizmetlere göre değişebilir. 

Tıkayıcı uyku apnesi nedir?

Tıp literatüründe obstrüktif uyku apnesi veya obstrüktif uyku apne sendromu olarak da bilinen tıkayıcı uyku apnesi, üst solunum yollarının açıklığını sağlayan kasların hava geçişini kapatacak şekilde gevşemesiyle ortaya çıkar. Obstrüktif uyku apnesi nedir veya obstrüktif apne nedir, diye merak ediyorsanız bu hastalık, üst solunum yollarından hava geçişinin sağlanamaması nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Obstrüktif apne hastalarında yumuşak damağa, küçük dile, yutağa ve dile ait kaslar gevşemiştir. Bu nedenle nefes darlığı ortaya çıkar ve solunum geçici olarak durur. Ağır derecede obstrüktif uyku apne sendromu hastaları için hayati riskler yüksektir. Bu riskleri azaltmak için hastanın ameliyat olması veya uyku solunum cihazı kullanması gerekir. Apne ameliyatı, horlama burun ameliyatı veya solunum cihazı yerine bitki tedavisi gibi çözümler etkin sonuçlar vermez. Obstrüktif uyku apnesi tedavisi mutlaka hekim gözetiminde yapılmalıdır. Apne hastası eğer horlama için burun ameliyatı olmuşsa, metabolizmasını güçlendirmek ve solunum yollarını rahatlatmak için hekim gözetiminde bitkisel tedavi yöntemlerinden yararlanabilir. 

Tıkayıcı uyku apnesi şikayeti olanlar, uyku sırasında solunum yollarında tümüyle veya kısmen fonksiyon kaybı yaşar. Buna bağlı olarak vücutlarındaki oksijen düzeyi ciddi oranda düşer. Şiddetli horlamanın yanı sıra ani kas hareketlerine yol açan bu sorun, hastanın sıkça uyanmasına ve kesik kesik uyumasına neden olur. Şiddetli horlamalar gece uykusunun yanı sıra gün içinde gelişen uyuklamalar sırasında da görülebilir. Üst solunum yollarındaki tıkanıklığa bağlı olarak gelişen bu sorunlar nedeniyle kişi birkaç saniyeliğine bile olsa boğulma hissi yaşar. Kendine geldiğinde bu hissi hatırlamasa bile kanındaki oksijen düzeyi halen düşük olduğu için algıları yeterince güçlü değildir. Gün içinde gelişen uyuklamanın ardından kendine geldiğinde, söylenenleri yeterince iyi anlamak için belli bir süreye ihtiyaç duyar. Kanındaki oksijen düzeyi arttıkça bilişsel fonksiyonlarını daha iyi kullanmaya başlar. Şiddetli horlama ve sıkça uyuklama ihtiyacının yanı sıra kişi eğer bademcik büyümesi, yumuşak damar sarkması, aşırı kilo gibi şikayetler yaşıyorsa, obstrüktif uyku apne sendromu yaşıyor olabilir. 

Merkezi uyku apnesi nedir?

Tıp literatüründe santral uyku apnesi olarak da bilinen merkezi uyku apnesi, beynin solunumu kontrol eden kaslara doğru uyarılar göndermemesi sonucunda ortaya çıkar. Merkezi uyku apnesi nedir veya santral apne nedir, diye merak ediyorsanız bu apne çeşidinin beyinle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. Tıkayıcı uyku apnesi dereceleri içinde vücutta düşen oksijen miktarı nedeniyle, solunumu düzenleyen kaslara beyinden uyarı gönderilerek solunumun düzene girmesi sağlanır. Fakat merkezi uyku apnesi hastalarında beyin, bu kaslara doğru uyarı gönderemediği için vücutta artan karbondioksit nedeniyle uykunun sona ermesini sağlar. Uykudan ani şekilde uyanan santral apne hastaları, yeniden düzgün şekilde nefes alıp vermeye başlar. Fakat santral uyku apnesi kesintisiz bir uykuya izin vermez. Santral apne nedeniyle hastanın uyku kalitesi ciddi ölçüde düşer. Hastalığın derecesine göre bu hastaların santral apne cihazları kullanmaları tavsiye edilir. Ağır uyku apnesi olan kişilerde ameliyat imkanı varsa bu seçenek mutlaka değerlendirilmelidir. Merkezi uyku apnesinin tedavisinde burun bandı ise çoğu zaman yetersiz kalabilir. 

Uyku apnesinin bu türünde beyin, nefes al komutunu ilgili birimlere iletemez. Bunun için santral uyku apnesi sendromu, solunumun beyin kaynaklı nedenlerle durmasıyla oluşan uykuda solunum bozukluğu türüdür. Uyku apnesinin türleri içinde en tehlikeli olanı da budur. Hava akımının tümden kesilmesi durumunda merkezi uyku apnesinin yol açacağı hayati riskler daha yüksek olacaktır. Santral uyku apnesi tedavisi için gerekli süreçler hastanelerde veya uyku bozuklukları merkezlerinde titizlikle takip edilir. Kişi üzerindeki etkileri bakımından da santral uyku apnesi şikayetlerinin daha güçlü olduğunu söyleyebiliriz. Kandaki oksijen seviyesinin ciddi ölçüde düşmesine yol açan bu sorun, hastanın daha uzun süre bilişsel fonksiyonlarından etkin şekilde yararlanmasını engeller. “Santral uyku apnesi nedir?” sorusuna verilen cevaplarda bu konuların altı özenle çizilir. Santral uyku apnesinin tedavisinin geciktirilmesi durumunda kişinin yaşayabileceği sorunlar çok daha şiddetlidir. Üstelik şikayetlerin Parkinson veya benzeri bir nörolojik hastalıkla ilişkilendirilmesi de söz konusu olabilir. Santral uyku apnesi teşhisinin konulabilmesi için klinik testlerin yapılmış olması gerekir. 

Bileşik uyku apnesi nedir?

Bileşik uyku apnesi, diğer iki türün bir arada görüldüğü uyku apnesidir. Karma uyku apnesi olarak da bilinen bu sorunu yaşayan hastalar, saatte ortalama 30-40 kez solunum apnesi şikayeti yaşar. İlk tıkanmaları beyinden gelen uyarılarla atabilirler. Fakat bir süre sonra beyinden doğru uyarılar gelmemeye başlar. Bunun üzerine beyin, hastanın uyanmasını ve solunumun düzene girmesini sağlar. Ancak bu durum, hastanın uzun süre ve kesintisiz bir uyku uyumasını engeller. Bu sorundan kurtulmak için hastanın apne cihazı veya uyku apnesi aparatları kullanması gerekir. Bu aparatlar arasında ağızlık veya emzik olarak da bilinen aparatlar hastanın uyku kalitesini yükseltici etkiye sahiptir. Aynı şekilde, uyku apnesinde kullanılan maskeler de apne tedavisi bağlamında etkin sonuçlar verebilir. Uyku apnesi ağızlık veya diğer aparatlarla iyileşmiyorsa veya uyku apnesine emzikli çözüm yetersiz kalıyorsa, bu gibi durumlarda cerrahi seçenekleri değerlendirmek gerekir. Uykuda apne tedavisi yapan özel hastaneler veya devlet hastanelerinde cerrahi seçenekler uygulanabilir. 

Uyku apnesi nasıl tedavi edilir?

Uyku apnesi konusunda en merak edilen sorulardan biri “Uyku apnesi tedavisi nedir?” sorusudur. Özellikle uyku apnesi ilaç tedavisi bu bağlamda sıkça araştırılır. Uyku apnesi doğal tedavisi de pek çok hasta için merak uyandıran konulardan biridir. Uyku apnesinin tedavisinde farklı yöntemler izlenebilir. Hastalığın durumuna göre cerrahi yöntemler uygulanabileceği gibi, devamlı pozitif hava yolu basıncı tedavisi de uygulanabilir. Kısa adı CPAP (Continuous Positive Airway Pressure) olan devamlı pozitif hava yolu basıncı cihazları, uyku apnesinin tedavisinde etkin çözümler sunar. CPAP cihazı fiyatları marka ve modele göre değişmekle birlikte piyasada her bütçeye uygun bir otomatik CPAP cihazı bulmak mümkündür. Apne cihazı fiyatları arasındaki farkın nedenlerinden biri de ürünlerin yerli olup olmadığıdır. Uygun fiyata iyi bir CPAP cihazı almak için yerli markaları veya üretimi ülkemizde yapılan markaları tercih edebilirsiniz. Tedavi için nasıl bir yöntemin izleneceğinin belirlenebilmesi içinse hastanın uyku testine girmesi ve uyku süresince solunum durumunun incelenmesi gerekir. 

Uyku apnesiyle ilgili yapılan araştırmalar sayesinde apne solunum tedavisinde cerrahi yöntem kullanımının giderek azaldığını söyleyebiliriz. CPAP cihazları geliştikçe hastalar cerrahi yöntemlerden ziyade bu cihazlara yönelebiliyor. Horlama ameliyatı ya da horlama damak ameliyatı fiyatları da çeşitli nedenlerle yükseldikçe, horlama cerrahisi yerine CPAP cihazlarına yönelim artıyor. Üstelik, horlama ameliyatı olanlar bile bazı durumlarda bu cihazları kullanmaya devam edebiliyor. Hastanın solunum yollarını sürekli açık tutacak şekilde hava girişi sağlayan auto CPAP cihazı çeşitleri, uyku apnesini büyük ölçüde önlemekte. Uyku apnesinin tedavi süresi ise hastalığın durumuna göre değişebilir. Ancak ortalama 6 ay sürdüğünü söyleyebiliriz. Uyku apnesine doğal çözüm yolları, doğal tedavi veya uyku apnesine iyi gelen bitkiler gibi birtakım yöntemler ise hastalığı çoğu zaman iyileştirmek bir tarafa, daha da ilerletebilir. Uyku apnesine kesin çözüm için mutlaka hekime başvurmak gerekir. Ameliyat veya solunum cihazı sayesinde uyku apnesinden kurtulanlar, buna bağlı gelişen diğer şikayetlerinden de kurtularak daha sağlıklı bir hayat sürdürebilirler. 

Uyku apnesi nasıl önlenebilir?

Uyku apnesini bazı önlemler sayesinde bir dereceye kadar önlemek mümkündür. Bunlar içinde en önemlisi aşırı kilolardan kurtulmaktır. Konuyla ilgili yapılan araştırmalara göre, obezite sorunu olan kişilerde bu hastalık daha sık görülmekte. Vücutta artan kilolar sindirim sisteminden dolaşım sistemine kadar pek çok sistemin doğal işleyişine zarar veriyor. Bu nedenle, uyku apnesinden korunmak için fazla kilolardan kurtulmak iyi bir yöntemdir. Uyku apnesi sebepleri kimi zaman alkol ve sigara tüketiminden de kaynaklanabilir. Bu gibi durumlarda uykuda apne çözümü için alkol ve sigara kullanmayı bırakmak gerekir. Ayrıca sırtüstü yatmamak da bu hastalığın oluşma riskini azaltmakta. Sırtüstü yatış şekli uyku sendromu konusunda pek çok riske zemin hazırlar. Kişi çoğu zaman farkında bile olmadan horlamaya başlar. Boğaz ve çevresindeki kaslar gevşedikçe horlama şikayeti çevresindekileri ciddi derecede rahatsız eder. Sırtüstü yatma alışkanlığınız varsa ve horlama şikayetiniz yeni başlamışsa bu durum, uyku apnesinin başlama evresine işaret ediyor olabilir. 

Diğer taraftan, horlamayı azaltan ve burun açıklığını sağlayan spreyler ve elastik bantlar da uyku apnesini önlemede faydalı olabilir. Fakat bu ürünler uyku apnesini yalnızca bir aşamaya kadar önleyebilmekte. Uykuda apne şikayeti olan hastalar uyku apnesi robotik cerrahi fiyatları konusunda uygun seçenekleri bulamadıklarında bu tür ikincil yöntemlere başvurabiliyor. Oysa ikincil yöntemler apne tedavisinin erken evrelerinde işe yarasa da ileri aşamalarında etkisiz kalmakta. Eğer ileri derecede uyku apnesi şikayetiniz varsa, sorunu bu gibi önlemlerle geçiştirmeye çalışmak yerine mutlaka hekiminize başvurarak muayene olmalısınız. Uyku testi yapan hastaneler, uyku apnesinin tedavisinde uygun seçenekler sunabilir. Uyku apnesi testi fiyatları ise birkaç yüz liradan başlayıp birkaç bin liraya kadar çıkabilir. Uyku testi yapan özel hastaneler söz konusu olduğunda fiyatlar daha yüksek olabilir. Ancak kendi bütçenize uygun bir seçeneği internet üzerinden kolayca bulabilirsiniz. Doğru tedavi seçenekleri yerine günlük çay veya kahve tüketiminizi arttırmanız hastalığın ilerlemesine neden olabilir. 

Tüm okurlarımıza sağlıklı, keyifli ve bol kazançlı günler diliyoruz… 

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir