Verimliliği Düşüren 5 Kötü Alışkanlık

Haftanın her günü, hatta belki hafta sonları bile, yapılması gereken onlarca iş üzerinize üzerinize geliyor, değil mi sevgili okurlarım? Paniğe mahal yok, verimlilik konusunda bugün sizlere çok güzel önerilerim olacak! Biliyorsunuz, kötü alışkanlıklarımız kadar verimliliği sabote eden başka bir şey yok. Bu alışkanlıklar bizi yavaşlatıyor, yaratıcılığımızı köreltiyor ve performansımızı düşürüyor. Bazı alışkanlıklarımız diğerlerinden daha zararlı. Bu yazıda bahsedeceğim 5 tanesi ise çok daha sinsi. Siz farkına varmadan zihninizi ele geçiriyor ve o da ne? Sunuma 3 saat kalmış ve hâlâ eksikleriniz var. Verimliliği düşüren 5 kötü alışkanlık hakkında farkındalıklarınızı arttırırsanız, bunlardan kurtulup hem daha üretken, hem de daha pozitif bir ruh haline sahip olabilirsiniz. Başlıyoruz arkadaşlar…

Sosyal Medyada Zaman Harcamak

Sosyal medya, aile ve arkadaşlarla bağlantıda kalmak için çok uygun. Ama sohbettir, insanları takip etmektir, fotoğraf paylaşmaktır derken, insan zamanın nasıl geçtiğini anlayamayabiliyor. Sosyal medyada harcadığınız gereksiz saatlerde aslında çok daha faydalı işler yapabilirsiniz. Verimli bir iş günü geçirmek ve işlerinizi zamanında bitirerek kafanızın rahat etmesini istiyorsanız, o telefonu uzağa koymalısınız sevgili arkadaşlar!

Mükemmeliyetçilik

Çoğu yazar, karakterleri ve hikaye akışını netleştirebilmek için çok uzun zaman harcıyor. Kitaba dahil edip etmeyeceğini bile bilmediği onlarca sayfa yazıyor. Bunu neden mi yapıyorlar? Çünkü biliyorlar ki, iyi fikirlerin gelişmesi için zamana ihtiyaç vardır. Bizse genelde bir iş yapacağımız zaman, dakikalarca boş Word sayfasına bakıyoruz. Çünkü ortaya çıkaracağımız işin bir şeye benzememesinden korkuyoruz. Bu korkunun nedeni olan mükemmeliyetçiliği aşmalı ve işi yapmaya başlamalısınız. Yazar Jodi Picoult‘nun da dediği gibi, “Kötü bir sayfayı düzeltebilirsiniz, ama boş bir sayfayı düzeltemezsiniz!”

Gereksiz Toplantılar

Sanırım en çok hoşunuza gidecek madde bu olacak arkadaşlar! Daha önce Verimli Toplantının 6 Püf Noktası isimli yazımda da bahsettiğim gibi, gereksiz toplantılar zamanımızı resmen çarçur ediyor ve yaptığımız işe odaklanmamıza engel oluyor. Aşırı üretken insanlar, toplantılardan olabildiğince uzak dururlar. Toplantı yapmaları gerektiğinde ise daha en baştan toplantı içeriğini ve toplantının ne kadar süreceğini belirtirler. Aksi takdirde toplantının bir tür sohbete dönüşüp epeyce uzayacağını bilirler. 

Gelen E-postaya Anında Yanıt Vermek

Zamanını verimli kullanan insanlar, e-postanın sürekli ilgilerini dağıtmasına izin vermezler. E-posta hesaplarına kendi belirledikleri zaman aralıklarında bakarlar ve e-postaların önceliklendirilmesi özelliğinden yararlanırlar. Sonuçta e-postanın içeriği gerçekten acilse, zaten bunu gönderen kişi size ofis telefonu aracılığıyla ulaşabilir. Bu nedenle, bir gözünüz e-posta hesabınıza takılı şekilde çalışmanıza gerek yok. 

Zor Görevi Sona Bırakmak

Zihin enerjimizin miktarı maalesef sınırlı. Dolayısıyla biz bu enerjiyi tükettikçe, karar verme ve verimlilik mekanizmalarımız hızla yavaşlamaya başlıyor. Zor olan işleri korkutucu oldukları için günün sonuna ertelediğimizde, aslında onları yapmak daha da zorlaşıyor. Çünkü en yorgun olduğumuz saatlerde en zor işlerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Bu nedenle, zihnimizin en güçlü olduğu anlarda en zor işlere odaklanmalıyız. 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! 

95 yıl önce kurulan Cumhuriyet’imiz, Mustafa Kemal Atatürk‘ün bizlere en büyük hediyesidir arkadaşlar. Kıymetini iyi bilelim! 

İlgili yazılar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir